Bizim Zamanımızda Okul Dediğin En Yakın Devlet Okuluydu
Baharın geldiği, çiçeklerin açmaya başladığı bu aylarda seneye çocuğu ilkokula başlayacak olan biz ebeveynleri bir telaş sarıyor. Devlet okullarından başka bir sürü özel okul arasında sıkışıp kalmış velilerimiz için konuyu biraz daha kolay çözebilmek adına; konuyu ilk önce parçalara ayırmayı ve sonra her parçayı birkaç açıdan değerlendirmeyi öneriyor ve birkaç konuya da dikkat çekmek istiyorum;

Birinci sorumuz şu olmalı :
Çocuğumuz ilkokula kaç yaşında başlamalı ?
Bu soruyu iki ana başlıkta değerlendirelim
- 1)Resmi olarak minimum ve maksimum ilkokula başlayacağı yaş nedir?
- 2)Çocuğumun akademik olgunluğu dışında dikkat edeceğim noktalar neler olmalıdır?
Birinci sorunun cevabı çok basit;
Doğum Tarihi Ay | Doğum Tarihi Yıl | Okula Başlama |
---|---|---|
Eylül | 2013 | İsteğe Bağlı |
Ağustos | 2013 | İsteğe Bağlı |
Temmuz | 2013 | İsteğe Bağlı |
Haziran | 2013 | İsteğe Bağlı |
Mayıs | 2013 | İsteğe Bağlı |
Nisan | 2013 | İsteğe Bağlı |
Mart | 2013 | Zorunlu Ancak Ebeveyn Dilekçesi İle Kayıt Erteleyebilir. |
Şubat | 2013 | Zorunlu Ancak Ebeveyn Dilekçesi İle Kayıt Erteleyebilir. |
Ocak | 2013 | Zorunlu Ancak Ebeveyn Dilekçesi İle Kayıt Erteleyebilir. |
Aralık | 2012 | Zorunlu Ancak Rapor İle Kayıt Ertelenebilir. |
Kasım | 2012 | Zorunlu Ancak Rapor İle Kayıt Ertelenebilir. |
Ekim | 2012 | Zorunlu Ancak Rapor İle Kayıt Ertelenebilir. |
Eylül | 2012 | Zorunlu |
İkinci konumuza gelince; çocuklarımızın akademik olgunluğu dışında çocuklarımızın sosyal, fiziksel ve bilişsel gelişimini de dikkate alarak bir bütün içinde ilkokula hazır olma durumunu değerlendirmemiz daha sağlıklı olur. Sosyal olgunluk derken çocukların aslında hala oyun çağında olduğunu, bir çocuğun sosyal zekasının gelişmesinde de en büyük etkenin oyun olduğunu unutmayalım.
Bazı insanlar vardır okul hayatı boyunca çok yüksek bir akademik başarı gösterse bile sosyal ilişki yönetiminde çok zorlanır. Bu durumun birden fazla sebebi olabilir ama bizim kontrolümüz altında olup gelişmesini destekleyebileceğimiz kısmını ele alırsak eğer; sosyal ilişki deneyimi 2-3 yaşlarında gelişmeye başlayan ve özellikle İstanbul koşullarında, sosyal ilişki becerileri anaokulunda gelişen çocukları göz önünde bulunduralım. Sosyal becerisi gelişmiş ve oyuna doyan bir çocuk ilkokulda okuldan sıkılmaz ve okulu daha da çok sever. Okulu seven çocuk ise daha kolay öğrenir. Çocuklarımızın mutlu bir akademik hayatı olması için bir diğer önemli konu ise çocuklarımızın bilişsel olgunluğudur.

Bilişsel olgunluğa erişebilmiş bir çocuk farkındalığı yüksek, sorumluluk alma bilinci oturmuş kendi için hedefler belirleyen ve kendi adına seçimler yapmak isteyen birey olma yolunda ‘’ ikinci bağımsızlık savaşı veren’’ yedi yaş çocuğudur. ( çocuklarımız ilk bağımsızlık savaşını hatırlarsanız 2-3 yaş döneminde – ben yaparım diyerek vermişti) Bu 6-7 yaş döneminde artık çocuk sadece oyun oynamakla kalmaz aynı zamanda geleceğe dair hayaller de kurmaya başlayabilir. Soyut düşünme becerileri gelişmeye başlar, mesela; - ben büyüyünce öğretmen olmak istiyorum gibi birey olmanın verdiği görüş ve düşünceler geliştirebilir. Sorumluluk almak ister, okumayı öğrenmek sınavda yüksek not almak gibi kendi hedeflerini belirleyebilir.
Fiziksel olgunluk ise aslında çok farkında olmasak da çocukların akademik ve özellikle sosyal hayatında olmazsa olmaz bir ön koşuldur. Mesela çocukların elleri bir yetişkinden doğal olarak çok daha hızlı yorulur. Yazmayı sevmeyen bir çocuk, okumayı öğrense bile yazmaktan hoşlanmadığı için bocalama yaşayabilir ve kendini başarısız hissedebilir. Masa başında vakit geçirebilme süresini iyi değerlendirmek gerekir. Çocuklar hareket etmek ister çünkü anne karnından itibaren hareket ederek büyürler. Akademik kaygılar çocukların büyüme ve gelişme ihtiyacının önene geçmemelidir. Ayrıca, fiziksel olgunluk çocukların kendi arasındaki sosyal ilişkilerinde de önemli bir etkendir. Bir sınıfta bir çocuğun kendini çok küçük hissetmesi o çocuğun özgüvenini örseleyebilir.
Okulumuzda Atabay Anaokulu bu hafta itibariyle Uzman Psikoloğumuz Elif Hanım hazırlık sınıfı çocuklarımıza Okul olgunluk testi yapacak ve siz velilerimize tek tek geri bildirimde bulunacak. Önümüzdeki iki hafta içinde ise size yukarıda bahsettiğim konular dahilinde siz velilerimizin kendi çocuklarını değerlendirmelerde birebir görüşmeler de yapabiliriz. Burada ben çocuklarınız için kendinize iki soru yöneltmenizi ve mümkünse bu soruların cevaplarını kaleme dökmenizi öneriyorum.
- Birinci soru, ben çocuğumun nasıl bir okula gitmesini isterdim?
- İkinci soru ise çocuğum nasıl bir okulda mutlu olurdu?

Benim zamanımda okul dediğin genelde ilkokul ile başlardı. Şimdi ise, genelde, anaokulu ile okul hayatına adım atan ve hızla ilkokula geçiş yapan bir jenerasyon yetişiyor. Günümüz çerçevesinde; Velilerimiz sosyal, ekonomik ve teknolojik bir çok avantaj ve dezavantajlar çemberi içerisinde bir çok seçenek arasında en uygun olan okulu seçme sorumluğu taşıyor. Hatta sadece özel okul değil devlet okulları arasında bile seçim yapma ihtiyacı duyabiliyor. Bu sorunun cevabı ise bazı velilere çok büyük sorumluluk hissettirebiliyor. İşte bu noktada tıkanmış hissediyorsanız sizden sonra çocuğunuzu en çok tanıyan yere; çocuğunuzun anaokuluna danışmanızda fayda var. Psikoloğumuz ile yapacağınız birebir görüşmede çocuklarınızın sadece akademik değil sosyal, bilişsel ve fiziksel gelişimleri konusunda soru işaretleriniz varsa mutlaka görüşün. Psikoloğumuz ve okulumuz çocuklar için bir okulun ismini verme sorumluluğunu alamaz yalnız sizin karar verme sürecinizde sorularınıza cevap vermekte, çocuğunuzu merkeze alarak, size yardımcı olabilir.
Bütün çocukların mutlu olduğu bir hayat diliyorum,
Sevgiler,
Atabay Anaokulu Kurucusu
Bengü ATABAY