Yuvamızda Mevsim Masası
Mevsim masaları, çocukların doğanın ruhunu hissetmeleri ve mevsimlerin döngüsüne içten bir bağ kurmaları için oluşturulan büyülü köşelerdir. Bu masalar, sadece bir dekorasyon değil, çocukların iç dünyalarına açılan kapılardır; onları doğanın incelikleriyle tanıştırır, yaşamın ritmini kalplerine işler.
Doğanın nefesini hissedebileceğimiz bu masalar, her mevsimin özünü taşır. İlkbaharın taze çiçekleri, yazın sıcağını yansıtan buğday başakları, sonbaharın dökülen yaprakları ve kışın sessiz beyazlığı… Her biri, masada yerini bulur ve çocuklara dünyanın sürekli bir değişim içinde olduğunu fısıldar. Bu ritmik döngü, çocukların ruhuna dokunur, onları doğayla uyum içinde olmaya çağırır.
Mevsim masaları, aynı zamanda bir estetik yolculuktur. Gözlerimize ve kalplerimize hitap eden bu masalar, doğanın güzelliğini yansıtır ve çocuklarda sanatın, estetiğin zarif bir biçimde filizlenmesini sağlar. Çocuklar, bu masaların etrafında toplandıklarında, doğanın sunduğu harikaları birlikte keşfeder, kendi küçük elleriyle bu büyülü dünyayı yeniden yaratırlar.
Kayıt Dönemi
Oyun, sanat ve deneyimle donanmış sımsıcak yuvamızda çocuklarımızı bekliyoruz.
2024-2025 dönemi kontenjanlarımız hakkında bilgi almak için bize ulaşın
Ebeveyn Çemberi- Şiddetsiz İletişim
Bu ay Ebeveyn Çemberimizde konumuz “Şiddetsiz iletişim”di. Sevgili Büke Koyuncu Kahvecioğlu bizlerleydi. @bukekoyuncu CNVC Uluslararası Sertifikalı Şiddetsiz İletişim Eğitmeni, bu yola uzun yıllardır emek veren, bilgisini paylaşmayı ve desteğini esirgemeyen canımız eğitmenimiz ✨ Atölyeleri, heybelerimizi Şiddetsiz İletişim yolunda niyetlerlerle doldurduğumuz, öğrendiğimiz, hatırladığımız, beslendiğimiz zamanlar oluyor bizler için. Geldiğin, anlattığın, bilgini paylaştığın için çok teşekkür ederiz Büke, daha sık gel✨
Yuvada Bahar
“Sevgi ve şefkat ortamında yaşayan ve çevrelerinde taklit edebilecekleri gerçekten iyi örnekler bulunan çocuklar, kendileri için uygun bir cevher içinde yaşıyorlar demektir.“ Rudolf Steiner
Çember Zamanı
Çemberde bir araya geliriz, eller birbirine kenetlenir. Birlikte bir bütünün parçası olmanın, birbirimizin varlığıyla var olmanın huzurunu hissederiz. Burada, her birimiz değerliyiz, her bir ses fark edilir. Çember, bize, yalnızca yan yana değil, gönül gönüle olduğumuzu hatırlatır. Bizler için ait olduğumuz bu büyük topluluğun sıcak kucaklamasıdır. Birlikte şarkı söyler, birlikte dans eder, oyunlar oynarız. Çünkü birlikteyken daha güçlü, daha mutlu, daha tamız.
Yuvada Ahşap Atölyesi
Yuvada ahşap atölyeleri, çocuklara sadece bir şeyler yapmayı değil, hayatın kendisini şekillendirme gücünü verirken içlerindeki yaratıcı gücü keşfetme ve dünyayı kendi elleriyle güzelleştirme cesareti kazandırıyor. Aynı zamanda sabır, kararlılık ve yılmazlık gibi değerli yaşam becerileriyle donatıyor çocuklarımızı.
Çocuklar ahşabı kesip, şekillendirip birleştirirken, bu süreç onların ince motor becerilerini ve el-göz koordinasyonunu geliştiriyor elbette; ancak, ahşapla çalışmanın çok daha derin anlamlarına değinmek istiyoruz. Her kesim ve çivi çakma, problem çözme yeteneklerini keskinleştirirken, yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini de besliyor. Bu hem fiziksel hem zihinsel hem de duygusal alanda güçlenmeleri için alan açıyor.
Ahşap atölyesi, hata yapmanın doğal ve sürecin bir parçası olduğunu göstererek, hataların her zaman olabileceğini pes etmeden ve çözüm için emek ortaya koyma becerisi kazanmalarında büyük rol oynuyor. Her deneme, kararlılığı pekiştirip esnekliğe destek oluyor. Atölye sürecinde, yaratıcı çözümler bulmak için yenilikçi düşünme yeteneklerinin gelişimine zemin oluşturulmuş oluyor.
Bir projeyi baştan sona tamamlamanın verdiği tatmin, çocuklarda özgüvenin ve bağımsızlığın filizlenmesine zemin hazırlıyor. Ahşap atölyesinde geçirilen zaman, aynı zamanda takım çalışmasının ve iş birliğinin değerini içselleştirmelerine olanak tanıyor.
Bu yolda atılan her adım, çocuklara hayatın zorluklarıyla başa çıkma konusunda derin bir yılmazlık kazandırıyor
Yuvada Gerçek İşler
Gerçek iş ✨
Waldorf yuvalarında geçirilen zaman, çocuklar için bir keşif yolculuğudur. Bu yolculukta, her bir çiçeğin kokusunu almak, toprağın dokusunu hissetmek ve rüzgarın şarkısını dinlemek gibi basit ama derin anlamlar taşıyan deneyimlerle doludur. Bu, çocukların dünyayı kendi gözleriyle, kendi elleriyle ve kendi kalpleriyle tanımalarını sağlar. Burada öğrenme, kitaplardan çok doğadan, arkadaşlıklardan ve oyunun sihirli dünyasından gelir.
Yuvada gerçek iş, çocuklara dünyayı anlamada kendi benzersiz yollarını bulmaları için gereken zamanı ve alanı sağlamaktır. Burada amaç, çocukları sınavlara hazırlamak veya belirli akademik hedeflere ulaşmalarını sağlamak değil, onların yaşam boyu öğrenenler olmalarına yardımcı olmak ve birey olarak gelişmelerine destek olmaktır. Bu, çocukların sadece okulda değil, hayatın her alanında başarılı ve tatmin olmalarını sağlayacak sağlam bir temel oluşturur.
Çocuklara dünyayı keşfetmek için sevgi dolu, destekleyici ve yaratıcı bir ortam oluşturmak her zaman önceliğimiz. Bu yolculukta, her bir çocuk kendi ritmini bulur, kendi şarkısını söyler ve hayatın dansına kendi adımlarıyla katılır. Waldorf pedagojisinde çocuklara yalnızca bilgiyi değil, aynı zamanda hayatı dolu dolu yaşamanın ve gerçekten “var olmanın” ne demek olduğunu içsel olarak bildikleri bir yere doğru rehberlik etmek asıl mutluluğumuzdur.
Öğrenmenin Temelleri
Rudolf Steiner’a göre, çocuklar ilk yedi yıllarında temel olarak taklit yoluyla öğrenirler. Bu dönem, çocukların fiziksel bedenlerini inşa ettikleri ve öğrenmelerinin çevreleri ve etraflarındaki yetişkinlerin davranışlarını gözlemleyerek derinden etkilendiği bir süreçtir. Steiner, bir çocuğun çevresindeki her şeyin, eylemler, duygular ve konuşulan kelimeler dahil, onların gelişimini derinden şekillendirdiğini ifade etmektedir.
Steiner’a göre, erken çocukluk döneminde çevrelerinin gelişimleri üzerinde derin bir etkiye sahiptir. Bu nedenle yetişkinlerin, çocukların taklit edebileceği olumlu ve yapıcı örnekler sunmada önemli bir rolü vardır. Bu taklit, sadece eylemleri kopyalamakla ilgili değildir; aynı zamanda yetişkinlerin duygusal ve psikolojik durumlarını da içerir. Çocuklar, etraflarındakilerin jestlerini, tutumlarını ve davranışlarını taklit ederek öğrenir ve büyürler.
Waldorf pedagojisi, çocukların kendi hızlarında keşfetmelerine ve öğrenmelerine izin veren besleyici ve destekleyici bir ortam sağlamanın önemini vurgular. Bu yaklaşım, öğretmenin veya yetişkinin doğrudan bir öğretici yerine bir rehber ve model olarak rolünü ön plana çıkarır ve çocukların keşif ve taklit yoluyla öğrenebilecekleri bir atmosfer yaratır ✨
Masal Zamanı
Masal✨
“Kavak ağacı kavak ağacı kanadımda var bir acı, izin verirsen dallarında geçirebilir miyim bu kışı”
Yuvamızda bolca masal anlatırız ✨ masalların büyülü diyarlarında gezintiye çıkan çocuklarımız 4 hafta boyunca aynı masalı farklı yollarla dinleyip sonunda canlandırırlar. Masallarla ifade bulan duygulara, kahramanın deneyimiyle heybesine yenilikleri katan çocuklarımıza eşlik etmek çok kıymetli
Yuvada Sanat
Yuvamızda Islak Üstüne Islak Zamanı
Materyal Çalışma Zamanı
Açık raf sistemi ile çalışmak, çocukların öğrenme sürecine aktif olarak katılmalarına destek olurken onların doğal merakını teşvik eder. Bu çalışmalar çocukların kendi başlarına keşfetmelerine olanak tanıyarak, öz-disiplin ve bağımsızlık becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.
Montessori materyalleri, çocukların duyusal algılarını kullanarak öğrenmelerini sağlar. Bu, onların dikkatlerini bir konu veya aktiviteye daha uzun süre yoğunlaştırmalarına ve böylece daha derin bir öğrenme deneyimi yaşamalarına olanak tanır. Örneğin, matematik materyalleri sayesinde çocuklar sayıları ve temel matematik işlemlerini elle tutulur, somut nesneler aracılığıyla anlarlar. Bu, soyut kavramların somutlaştırılmasını sağlayarak çocukların öğrenme sürecine daha fazla odaklanmasını ve kavramları daha iyi anlamasını sağlar.
Beş Taş’ta çocukların kendi hızlarında ve ilgi alanları doğrultusunda öğrenmelerine büyük önem verilir. Bireyselleştirilmiş öğrenme ve ihtiyaç yaklaşımımızla, her çocuğun benzersiz ilgi alanlarına ve öğrenme tarzlarına saygı duyulur. Çocuklar, ilgilerini çeken materyalleri seçme özgürlüğüne sahip olduklarında, doğal olarak daha motive olurlar ve öğrenmeye daha fazla konsantre olurlar. Bu, öğrenme sürecinin daha etkili ve anlamlı olmasını sağlıyor
Orman Günü
Sık sık doğayla buluşmak, doğada zaman geçirmek ve değişimi gözlemlemek her çocuğun hakkı...
Bu hak için elimizden geleni yapıyoruz. Çocuklarımız her ay ormana gidip değişimini gözlemleyip, çokça deneyimle geri dönüyorlar. Okul günlerinde ise günün en az iki saatini bahçede gerçek bahçe işleriyle açık havada oyunla geçiriyorlar.
Yuvada Bir An
El işler, zihin işler...
Kalem tutmadan önce dokuma yapar küçük eller, el işinin türlü çeşitlisini deneyimler. İple, yünle, keçeyle, hamurla, çamurla, ahşapla, bahçeyle ilgilenir önce, sonra elleri ve zihni hazırsa kalemi talep eder ve der ki: "Ben ismimi yazabiliyorum.".
Masal Çemberi
Sımsıcak yuvamızda bir mum yakar başlarız anlatmaya "Bir varmış, bir yokmuş".
Masallarımızı önce masa tiyatrosu ile dinler, sonra kendileri anlatır çocuklarımız, en sonunda ise bir bakarız rollere bürünüp masalı canlandırmışlar.
Çocukların anlam dünyalarında gerçeklik kazanması masalın, çocukları şifalandırması bu yolla gerçekleşir.
Bize düşen ise her gün masal diyarının kapılarını çocuklarımıza aralamak ve onları bu sonsuz yaratım ve hayal dünyasına davet etmek...
Parla parla mum parla...
Yaratıcı Dans Ve Hareket
Okulumuzda her alanda koruduğumuz sadelik ilkemizi branş derslerimizde de gözetmek ana hedefimiz. Sanatın çeşitli dallarından ilhamla oluşturduğumuz akışımızda Cuma günleri Yaratıcı Dans ve Hareket Atölyemizde Gözde Öğretmen çocuklarımızla buluşuyor. Yumuşacık, şefkatli ve şiddetsiz iletişimi bizimle koruduğunuz için teşekkür ederiz.
Gözde Durgu Kırbıyık Kimdir?
Akdeniz üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı mezunu olup Devlet opera ve balesinde 4 yıl bale sanatçısı olarak görev yaptı. Uzun yılladır çeşitli kurumlarda bale dersi veriyor. Kendine özgü oyunsal içerikli bale dersleri ve eğitmen eğitimleri veriyor.
Ekim Ayı Ebeveyn Çemberi
Sevgili Anne Babalar,
10 Ekim Pazartesi akşamı 19.00'da, okulumuzda yüzyüze, nörofizyoterapist ve duyu bütünleme terapisti Onur Aşkar ile anne baba çemberi planladık.
Bu çemberde, anne karnından başlayarak çocuklarda duyu-motor hareket gelişimini, biz yetişkinler olarak bu gelişim alanını desteklemek için neler yapabileceğimizi, okul öncesi duyu-motor gelişimin ilkokula yansımalarını konuşacağız.
Öğrenmenin nörolojisini anlayacak ve beyinde öğrenmenin nasıl gerçekleştiğine değineceğiz.
Öğrenme piramidinde akademik beceriler olarak tanımladığımız;
sportif kurslar, okuma yazma, yabancı dil ve matematik, dans,
satranç vb. zihinsel uğraşlar,
enstrüman çalma vb. süreçlerine başlayabilmek için, bu sürece gelene kadar beynimizin hangi bölümlerinin nasıl yapılandığını ve çocuklar için neler yapmamız gerektiğini irdeleyeceğiz.
Sevgiyle,
Sonbahar Şenliği
Ayın Etkinliği-
Ayın Buluşması
Masal-Oyun-Aşure...
1 Ekim 2022 Cumartesi günü 15.00'de kapılarımızı Sonbahar şenliğimiz için açıyoruz.
Önce saat 15.00'te okulumuzda drama salonumuzda buluşup Sonbahar Masalı dinleyeceğiz.
Ardından Rüzgar Esiyor isimli müzikli oyunumuzu oynayacağız.
Rüzgarla birlikte bahçeye çıkacak, bahçede aşure yiyeceğiz.
Bahçede yetişkinler sohbet ederken çocuklar açık havada oyun oynamaya devam edebilecekler...
17.00'de veda çemberi ile buluşmamızı sonlandıracağız.
Üç yaş üzeri tüm çocukları, bir ya da iki ebeveynleri ile birlikte buluşmamıza bekliyoruz.
Sevgiyle,
Beş Taş Anaokulu