fb
İstanbul Ankara İzmir Antalya Bursa Kocaeli Adana

Lütfen Bekleyin...

Doğrulanmış Profil
Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu

Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu verified

Okulu Paylaş!
  • whatsapp share
  • twitter share
  • facebook share
  • mail share

Genel Bilgiler

Yaş Aralığı: 2,5-6
Psikolojik Danışman: Var
Sınıf Mevcudu: 15
Okul Saatleri:
Tam gün: 08:30/17:30
Sabahçı: 08:30/13:00
Öğlenci: 12:30/17:30

Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu Hakkında

Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu'na
Hoşgeldiniz!
Anaokulu çağı, çocukların içindeki cevherin ortaya çıkartılması gereken, çocuğumuzun yaşayacağı en önemli dönemlerden biridir.

Programımızdaki her ders ve uygulama çocukların hayata dair kabiliyetlerini geliştirmeye ve kendi potansiyellerini ortaya çıkarmasına yöneliktir. Okul çağı çocuklarının ihtiyaç duydukları zihinsel farkındalık ve algı, odaklanma, dikkat, hafıza gibi becerilerinin ne düzeyde olduğu ölçülerek, gelişim programı kapsamında potansiyellerini gerçekleştirmeleri sağlanır.

Neler Sunuyoruz?
MİSYONUMUZ

Yeni nesil Anaokulu Anlayışıyla, Ailelerin kıymetlileri yavrucuklarının okul öncesi kreş ve anaokulu eğitim süreçlerini etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirerek, öğrencilerimizi en güzel bir şekilde yetiştirmek.

VİZYONUMUZ

Öğrencilerimizi milli, manevi, çevre ve insani değerlere duyarlı, ruhsal, bedensel, zihinsel ve sosyal eğiterek geliştiren ve akademik eğitimin öncüsü, ilham veren kurumu olmak.

DEĞERLERİMİZ

İnsan odaklı ve çevreye duyarlı, Değerler eğitimini önceleyen, Sanatsal, zihinsel, sosyal becerileri geliştiren, Akademik eğitime ve yabancı dile önem veren, Maddeten, manen, dînen, zihnen, fikren, ahlâken gelişmiş, Geçmişiyle barışık-geleceğe yüzü dönük, dengeli ve vizyoner nesiller yetiştirmeyi hedef edinen, Samimi, fedakâr, yenilikçi.

Çocuklara Kitap Nasıl Okunur?
Çocuğun sizinle ve kitaplarla arasındaki bağ, ona kitap okumanızla şekillenir.
Çocuklar 6 aylık olduktan sonra, onları rahatça kitaplarla/dergilerle tanıştırabilir, hayatlarına bu güzel arkadaşları dahil edebiliriz. Okumaya başladığınız kitapları tabii ki anlamayacaklar. Ama bu okumada maksat, onlara herhangi bir şey öğretmek değil, özellikle kelime kazandırmaktır. Kelimelere kulak aşinalığı kazanan çocuğun beyin gelişimi daha sağlıklı olur.
Okumaya Geçmeden Önce
Öncelikle çocuğa uygun kitap/dergi seçimi; yaşına, seviyesine ve daha çok ilgisine yönelik olmalıdır. Gelişim özellikleri de mühimdir. Bu durum, zaman içinde belli olur. Siz ne kadar çok okursanız, çocuğunuzu o kadar iyi tanırsınız.
Çoğu zaman kitap seçimini çocuk yapsa da doğru kitabı seçmek tespit etmek size düşer. Okuyacağınız kitabı, çocuğunuza göstermeden ve okumadan evvel mutlaka dikkatle inceleyin. Gerekirse üç beş defa okuyun. Çünkü birçok kitapta faydadan çok zararlı görsel ve ifadelerin olabileceğini unutmayın. Eğer varsa, okurken bunları mutlaka değiştirerek okuyun. Olumsuz görseller varsa onları kapatın veya çıkarın.
Kitap seçimini tamamladıktan sonra, birkaç defa sesli prova yapın. Çocuğunuzla okuma sırasında ne gibi tonlamalar yapacaksanız belirleyin. Gerekirse notlar alın. Okuma sırasında kimi sesleri çıkarmak için tabak, kaşık vs. yanı sıra canlandırmalar için çoraptan bir kukla da temin edebilirsiniz.
Okuma Ortamının Hazırlanması
Çocuğun ihtiyaçları karşılandıktan sonra okumaya geçmek önemlidir. Çocuk hasta, uykusuz veya huysuzsa; böyle bir zamanda kitap okumaya çalışmayın. Aksi takdirde çocuk daha çok huysuz olacaktır. Onun için eğlenceli olabilecek bir çalışma, işkenceye dönüşebilir. Eğer sağlığı ve huzuru yerindeyse kitap okumanın tam zamanıdır. Okuma ortamı için rahat oturmanız ve sarılır vaziyette olmanız çocuğunuzla aranızdaki bağı kuvvetlendirecek ve çocuğun kendisini güvende hissetmesine vesile olacaktır.
Okuma Süresi
5-10 dakika arasında olacak şekilde düşünebilirsiniz. Bu süre, çocuğun ilgi ve motivasyonuna bağlı olarak biraz daha kısalabilir veya uzayabilir. Okuma konusunda istikrarlı olun. Her gün en az bir kitap, dergi veya çocuk takviminden bir yaprak okumaya çalışın.
Aynı kitapları defalarca okuyabilirsiniz. Okuma için özel ve belirlenmiş vakitler seçin. Mesela çocuğun uyumasına yakın bir saat olabilir.
Nasıl okuyacağız?
Kitabı bir ödev veya zorunluluk gibi okumayın. Okurken âdeta oyun oynar gibi davranın. Bu süreçte ciddi oyunculuk performansı sergilemeniz gerekir. Okuduğunuz her ne ise mutlaka duygularınızı katarak okuyun. Âdeta hikayenin içine girin. Hikayeyi yaşıyor gibi okursanız zaman içinde çocuklara okuma beceriniz daha hızlı gelişecektir.
Okumaya geçmeden evvel resimleri gösterin. İlk sayfada bulunan resimleri yavaş yavaş anlatın. Sohbet havasını asla bozmayın. Unutmayın, şu an çocuğunuzu imtihan etmiyorsunuz. Onunla oyun oynuyorsunuz. Resimlerin renklerine, adetlerine, boyutlarına dikkat çekin. Sorular sorun, eğer cevap vermezse siz cevaplayın. Bol bol kelime yüklemeye çalışın. Sakın söylediğimi anlamıyor diye farklı kelimeler kullanmaktan çekinmeyin. Şu an anlamasa da kelimelere aşinalık kazanacak ve bu da beyin gelişimini iyi yönde etkileyecektir. Okurken sesinizi ve mimiklerinizi kullanmaya çalışın. Her ifadenize duygu katın. Eğer duygu katarak okursanız çocuğunuzun duyuşsal gelişimini de desteklersiniz. Mesela “aslan cesurca kükremiş” derken cesur olun. Cesareti hissettirin. “Minik kedi çok mutlu olmuş” derken mutlu olun ve bu mutluluğu hareketlerinize yansıtın.
Zaman zaman göz göze gelin. Dokunun, sarılın, gülüşün, eğlenin ki kitap okumanın ne denli güzel ve eğlenceli bir iş olduğunu yaşayarak anlasın. Siz okurken keyif alırsanız, o da eğlenir ve olumlu tutumlar geliştirir.
Kimi çocuk, kitap okuma etkinliğinden hoşlanmazsa bir köşede sanki başka birine okuyormuş gibi okumaya devam edin.

Hisleri Yansıtın
Beş duyuyla ilgili ifadeleri tatbik edin. Mesela koklamayla ilgili bir şey geçmişse koklar gibi yapın ve koku hissediyor gibi olun. Okuduğunuz metinde geçen sesleri çıkarmaya çalışın. Bunun için bazen ellerinizi kullanın. Bir rüzgar esiyorsa “vuuuu” diye ses çıkarırken aynı zamanda üfleyin, hissettirin. Burada dikkat etmek gereken hususlardan biri de masalda geçen kahramanları taklit ederken korkunç sesler çıkarmamaktır. Aksi halde çocuk ürker ve kitaplardan soğuyabilir.
Okuma sırasında küçük sorular sorabilirsiniz. Mesela; kedi nerede, kedi nasıl ses çıkarır? Bu kedi güzel mi? Kitapta geçen olayları, durumları mümkün oldukça elimizle veya herhangi bir aletle canlandırmaya çalışabilirsiniz. Bazen kuklalar kullanmak da işe yarayabilir. Jest ve mimiklerinizi sık sık kullanmanız, anlatıma heyecan katar ve olayların çocuğun zihninde canlanmasını kolaylaştırır.
Kimi çocuk, kitap okuma etkinliğinden hoşlanmayabilir. Bunun için çok zorlamamakla beraber bazen bir köşede sanki başka birine okuyormuş gibi okumaya devam edin. Bir süre sonra yanınıza gelecek, size veya kitaba dokunacak ve kendisi de olaya dahil olmak isteyecektir. İşte orada kitap, onunla konuşacak ve okuyan okumanın, dinleyen de dinlemenin lezzetine varacaktır.

Erken Çocukluk Döneminde Dil ve Konuşma Gelişimi
Erken çocukluk döneminde dil gelişimi; dilin anlaşılması, seslerin doğru yerlerinde kullanılması gibi bir dizi becerinin birleşimidir.
Çocuklarda dil ve konuşma gelişimi, bu konuda gecikme yaşayan çocukların sayısındaki artışla birlikte, ebeveynlerin en çok merak ettiği konulardan biri haline gelmiştir. Çocuklarda dil gelişimi, erken dönemlerde başlayan bir süreçtir. 6. ayda, babıldama, (baba, mamama gibi sesler çıkarma.) 9. ayda, çeşitlendirilmiş babıldama dönemleriyle çocuklar, çevresinde konuşulan dildeki sesleri denemeye başlarlar. 1 yaş civarında ilk sözcüklerini üretirler. 2 yaşına geldiklerinde iki sözcükten oluşan öbekler kullanmaya başlarlar (anne geldi, su ver, vb.). 3 yaşına geldiklerinde 3 sözcükten oluşan cümleler kurarlar ve basit hikâyeler anlatabilirler. 4 yaşa geldiklerinde uzun cümleler kurarak kendilerini rahatça ifade edebilirler. Konuşmaları, herkes tarafından tamamen anlaşılabilir.
Dil gelişimi; dilin anlaşılması, seslerin doğru yerlerinde kullanılması, eklerin kullanımı ve dilin çevreyle uygun şekilde kullanılması gibi bir dizi becerinin birleşimidir.
Çocuklarda sağlıklı bir dil gelişimi süreci için ihtiyaç duyulan şey, etkileşimdir. Çünkü etkileşim, beyni uyaranlarla besleyen ve beyinde yeni bağlantılar oluşmasını sağlayan önemli bir unsurdur. Çocuk; hayatı, ailesi ve çevresiyle sağladığı etkileşimle tecrübe ederek yeni beceriler edinir. Sağlıklı bir etkileşim sağlandığında çocuk, çevresindeki uyaranları algılar, yorumlar ve otomatik olarak beyninde yeni bağlantılar oluşturur. Böylece yeni öğrenmeler gerçekleştirir. Bu etkileşimde çocuğun dünyasına girebilen, etkileşim fırsatlarını değerlendirebilen, çocuğun davranışlarına uygun tepkiler verebilen bir ebeveynin varlığı, çocuğun gelişimine önemli bir katkı sağlar.
Uyaran ihtiyacının tam karşılanamaması durumunda, çocuğun dil gelişiminde bazı gecikmeler yaşanabilmektedir. Çocuğu, uyaranlardan yoksun bırakan faktörlerin başında, aile-çocuk arasında yeterli etkileşimin sağlanamaması ve çocuğun özellikle 0-3 yaş döneminde yoğun bir şekilde ekrana maruz kalması gelmektedir. Çünkü çevrede, çocuğun duyularına ve duygularına hitap eden çok sayıda uyaran mevcuttur. Çocuğun uzun süre bir ekrana odaklanarak vakit geçirmesi ise çevresindeki doğal ve çok daha kaliteli etkileşim fırsatlarını kaçırmasına sebep olacaktır. Ekran karşısında gerçekleştirdiği etkinlik, her ne kadar bize destekleyici olarak görünse de çevreyle ve ebeveynle olan etkileşiminin yerini dolduramayacaktır. Bir yemeğin resmine bakmak, o yemeğin tadına bakmaktan farklıdır. Ekran ve etkileşim arasındaki ilişki de buna benzer.

Erken Çocukluk Döneminde Çocuğumun Dil ve Konuşma Gelişimini Nasıl Destekleyebilirim? Bilinmesi gerekir ki, vereceğimiz bütün tavsiyelerin ilk adımı, çocuğunuzla onu iletişimden ve etkileşimden uzaklaştıran ekran vb. unsurlar arasına bir mesafe koymak olmalıdır. Bunu yaparken, aynı zamanda çocuğun dünyasına girip onunla güçlü bir etkileşim sağlanmaya çalışılmalıdır. Bu güçlü etkileşimi kurmak tabi ki de “Çocuğun en ciddi işi” olan oyunla mümkündür.

Peki, çocuğun dünyasına nasıl girebilirsiniz? Öncelikle, erken çocukluk döneminde çocuğunuzun o anki ilgisini takip etmelisiniz. O anda çocuğunuz neyle, nasıl oynuyorsa siz de aynı şeyle aynı şekilde oynamalısınız. Zira çocuğunuz bir oyuna/nesneye ilgisini yöneltmişken farklı bir seçenekle onun karşısına çıkmanız o anki ilgisinden uzaklaşmasına ve iletişim fırsatını kaçırmanıza sebep olacaktır. Oyuna katıldıktan sonra, çocuğunuzun oyununu gözlemlemelisiniz. Çocuğunuzun oyununda nasıl bir döngü var, oyunun işleyişi nasıl? Bunları değerlendirdikten sonra oyun içerisine, amacınıza uygun sözcükleri, anlatıları ekleyebilirsiniz. Eğer ki amacınız, çocuğun sözcük dağarcığını geliştirmek ise araya basit sözcükler serpiştirebilirsiniz. Örneğin, çocuğunuz bebeklerine yemek yediriyor.
Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu'nda çocuğunuz, kaşığa yemeği her aldığında “Geliyor, geliyor, geliyor.’’ diyebilir, oyuncak, yemeği yiyince de “Hammmm.” diyerek seslendirme yapabilirsiniz. Etkileşim esnasında kullandığınız cümlelerin uzunluğunu çocuğunuzun dil becerisine göre seçmelisiniz. Olabildiğince açık ve anlaşılır ifadeler kullanmalısınız. Fonolojik farkındalık, çocuğunuzun dil gelişiminde önemli yere sahip olan bir beceridir. Bu beceriyi desteklemek için sözcük oyunlarını tercih edebilirsiniz. Söylenen sözcüğün ilk sesiyle/son sesiyle başlayan sözcük bulmak (baba-bebek /erik-kedi), kafiyeli sözcük bulmak (erik-kekik) gibi oyunları oynamanız, çocuğunuzun fonolojik farkındalık becerisini desteklemenize yardımcı olacaktır.
Anlatım becerilerini desteklemek için resimlerden hikâyeler anlatmak, rastgele seçilen kelimeleri kullanarak cümleler kurmak, en önemlisi çocuğa kitap ve dergi okumak gibi etkinlikler yapmalısınız. Dilin sosyal iletişimde uygun bir şekilde kullanımını desteklemek için ona günlük hayatta karşılaştığımız bazı durumlarda neler söylememiz gerektiği ile ilgili sorular sorabilirsiniz.
Örneğin erken çocukluk döneminde:
— Birisi sana ‘İyi akşamlar!’ dediğinde sen ne söylersin?
— Misafirliğe gittin. Birisi sana ‘Hoş geldin!’ dedi. Sen ne söylemelisin, gibi.

Okul Öncesi Çocuğunuz İçin İyi Bir Anne Baba Olmanın 5 Yolu
Anne baba için, yaşamın ilk altı yılında çocukların gelişiminin çok hızlı ve kritik olması, bu dönemde alacakları eğitimin önemini artırıyor. 3-4 yaslarına kadar kendi güvenli limanında, çoğunlukla ailesinin rehberliğinde yol alan çocuk için bu yaşlardan itibaren sosyal bir gereksinim olarak okul, ihtiyaç haline gelmeye başlar.
Bu dönemde okul hayatı, hem anne baba, hem çocuk için pek çok yeni deneyim içerdiğinden karmaşık duygulara ve bazen zorlanmalara sebep olabilir. Bu zorlanmalar, anne babalar tarafından bir sorun olarak değil, gelişimin doğal bir uzantısı olarak algılanmalı ve çocuğa gereken destek sunulmalıdır. Okul ve aile, çocuğun iç dünyasını anlayıp duygularına alan açmak için gerekli çabayı birlikte sarf etmeli ve sorumluluğu paylaşmalıdır.

1. Uyum Sürecinde Ayrılıkla Baş Etmek
Uyum süreci, öncelikle ayrılığın getirdiği duyguların farkında olmayı ve yönetmeyi gerektirir. Bu ayrılık hikâyesi her anne baba ve çocuk için biriciktir. Doğumdan hatta doğum öncesinden itibaren kurulan ilişkinin dinamikleri ile şekillenir.
Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu'nda çocuğunuzun size ihtiyaç duymadan farklı bir ortamda zaman geçirmesi ile ilgili ne hissediyorsunuz? (Suçluluk, endişe, hüzün, gurur…vs)
Kaygılarınız var, bu kaygılarla ne yapıyorsunuz? (Okul ile açık iletişim halinde olmak ve bilgi almak, kaygınızı fark etmek, rahatlamak için size iyi gelen bir şeylere yer açmak…vs)
Anne babanın kendisinde bu duyguyu fark etmesi ve kabul etmesi, doğru şekilde baş etmesini kolaylaştıracak, dolayısıyla çocuk da kendi ayrılık kaygısı ile daha kolay başa çıkacaktır.
Okul kapısında ağlamalar normaldir ve kabul edilmelidir. Çocuk, susmaya ikna edilmemelidir. (Ayrılacağımız için üzgünsün, ben de seni özleyeceğim. Beni özleyince bir resim yapıp çantana koyabilirsin, fotoğrafımıza bakabilirsin..vs) Bir veda rutini belirlenip bu süre kısa tutulmalıdır. (Üç kere sarılmak, okul kucaklaşması…vs gibi önceden belirlediğiniz bir rutin.)
Bu yöntemler ya da cümleler, kişiye özeldir ve çocuğun ağlamadan okulda kalmasını sağlamak için değil, yaşadığı zorluğa uygun duygusal desteği vermek içindir. Bunları uygularken ne hissettiğiniz, sözlerden ya da hareketlerden daha önemlidir. Çünkü çocuğa bu duygular yansır. Ağlamadan kalsın diye değil, ağlasa da duygularının kabul edildiğini hissetsin diye anne baba ve okul çaba sarf etmelidir.
Çocuk için ağlamak bir rahatlama aracıdır ve elinden alınmamalıdır. Okula getirmek için ödüller vermek, ağlamaması için tembihlemek, yalan söyleyerek kaçmak, söylediği saatte almaya gelmemek kesinlikle kaçınılması gereken davranışlardır.

2. Çocuğu Doğru Bilgilendirmek
Çocukların yaşam olaylarıyla ilgili kandırılmadan, abartılmadan yaşına uygun şekilde bilgi alma hakkı vardır. Sırf okula kolaylıkla gitsin diye okulla ilgili abartılı övgülerden, yanlış bilgi vermelerden kaçınılmalıdır.
“Orası çok güzel, hep eğlenceli hep oyun var” denildiğinde o gün ağlamadan kapıdan girmiş olsa bile uzun vadede güveni kırılma, hayal kırıklığına uğrama ve okulu reddetme gibi durumlara yol açılabilir.
Doğru bilgi, kaygıyı da giderir. “Bir sınıfın, arkadaşların ve eşyaların olacak, ihtiyaçlarını öğretmenine söyleyeceksin, bazen oyun da oynayacaksınız…” gibi net ve gerçekçi bir dil kullanılmalıdır.

3. Oyunun Gücünü Kullanmak
Çocukların duygusal gündemi ne ise oyunları odur. Bazen direkt bazen de dolaylı olarak duygusal dünyalarını oyunla yansıtırlar. Ebeveynler, bu gücün farkında olmalı ve çocuğun oyunlarına eşlik etmelidir.
Ayrılık, kavuşma içeren oyunlar, fiziksel temas içeren oyunlar, duyusal oyunlar oynanabilir. (Saklambaç, kovalamaca, sarılmalı oyunlar, masaj, zıplamak, atlamak…vs)
Bunun dışında çocuğun yönettiği, anne babanın da onun yanında olduğu ve çocuk istediğinde oyuna dahil olduğu, yorum yapmadan ve müdahale etmeden, tüm dikkatini ona verdiği özel oyun saatleri çocuğa böyle bir dönemde çok önemli bir destek sunacaktır.

4. Okuldan Gelen Duygular Çocuğun okuldan yoğun duygularla dönmesi normaldir. Yeni birçok deneyim yaşayan çocuğun gelişen sinir sistemi, abartılı duygusal tepkilere sebep olabilir. “Okula başlayınca psikolojisi bozuldu, okulda kötü giden bir şeyler mi var?” diye düşünebilirsiniz.

Çocuğunuz büyüyor ve gelişiyor. Okuldan dönünce o gün ne yediğine, ne öğrendiğine değil nasıl bir ruh hali içinde olduğuna odaklanmak ve ona kucak açmak gereklidir. Bahsettiğimiz yorgun duyguları çocuk öfke nöbetleri olarak da çıkarabilir. Bu durumda anne baba için en iyisi sarılmak, sakinliğinizle ona destek olmak, yanında olduğunuzu söylemek en doğrusu. Her gün kitap okuyarak, birlikte resimler çizerek, üzerinde sohbet ederek, “arkadaşın öyle yapınca kızdın demek, peki bu duygu neye benziyor, çizebilir misin? Evet sinir bozucu bir durum, ben de yaşamıştım küçükken…vs” rahatlamasına yardımcı olabilirsiniz.

5. Okul İle Sorumluluğu Paylaşmak
Çocuğun okuldan önce ve okula devam ederken zorlandığı bazı konular olabilir. Örneğin; peynir yemiyor, okulda alışır gibi bir beklentiniz olabilir. Çocuğun duyusal bir hassasiyeti olabilir, peynirle ilgili farkında olmadığınız olumsuz bir yaşantısı olabilir, hiçbiri olmayıp da tadını sevmiyor da olabilir.
Bir davranışın birçok sebebi vardır ve okul öncesinde özellikle bu durum çok karmaşıktır. Bir günde değişmesini istediğiniz davranış bir günde oluşmamıştır. Okul bu gibi durumlarda size ayna tutmak, işbirliği yapmak, gerektiğinde farklı uzmanlara yönlendirmekle yükümlüdür. Ancak sorunu sizin adınıza hemen çözmelerini beklemek gerçekçi bir beklenti değildir. Olumlu yönde değişmesini beklediğimiz davranış için çocuğun hem evde hem okulda tekrarlayan örüntülerle, kabule desteklenmeye ihtiyacı vardır. Bu da zaman alır.

Sonuç: Rengârenk Bir Dünya
Okul öncesinde çocuklar o kadar coşkulu, enerjik, oyuncu, neşelidir ki izin verirsek bizi de bu dünyaya alırlar ve bunları bize de bulaştırırlar. Hızlı bir gelişim dönemi olduğu için zorlanmalar olabilir, gelişimin bazı aşamalarında destek istiyor olabilir, bazen çok zorlanıp sizi de zorlayabilir. Ancak sürekli bunları çözülmesi gereken bir sorun gibi görmek, hep ne yapmaması gerektiğine odaklanmak sizi de çocuğunuzu da yorar. Kıyaslamadan, sabırla ve çocuğunuza uygun beklentilerle sakin kalmaya ve bir daha geri gelmeyecek bu renkli dönemin tadını çıkarmaya çalışın.

Duyurular ve Etkinlikler

Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu Soru - Cevap

● Okulun benimsediği eğitim sistemi/yaklaşımı nelerdir?

- MEB Odaklı Eğitim

- Montessori Eğitimi

- Çoklu Zeka Modeli

- Oyun Temelli Eğitim

- Yaparak Yaşayarak Öğrenme

- Tam Zamanlı İngilizce Eğitimi

● Tuvalet eğitimi veriliyor mu?

- Evet

● Oyuncaklar ağırlıklı olarak hangi materyallerden yapılmış?

- Ahşap

- Plastik

- Karton/Mukavva

● Branş derslerini kimler veriyor?

- Sınıf Öğretmenleri

- Alanında Eğitimli Branş Öğretmenleri

● Servis hizmeti kimler tarafından ve nasıl sağlanıyor?

- Bağımsız Taşıma Firması

● Okul gezilerinde çocuklara kimler refakat ediyor?

- Öğretmenler

- Okul Personeli

- Stajyer/Yardımcı Öğretmenler

● Güvenlik nasıl sağlanıyor?

- Kamera

● Yemekler okulda mı hazırlanıyor yoksa dışardan mı getiriliyor?

- Okulda hazırlanıyor

● Okulda görev alan öğretmenlerin branşları nelerdir?

- Sınıf Öğretmeni

- Psikolojik Danışman

- Yabancı Dil Öğretmeni

- Robotik Kodlama Eğitmeni

● Çocuklarla oynanan oyunlarda, onlara hangi becerilerin kazandırılması amaçlanıyor?

- Muhakeme Becerisi

- İletişim Becerisi

- Zeka Gelişimi

- Duygu Gelişimi

- Dil/Konuşma Gelişimi

- Benlik Gelişimi

- Ahlak Gelişimi

- Denge ve Koordinasyon

● Psikolojik danışman öğrencilerle ne sıklıkla görüşme yapıyor?

- Haftada 1 kere

● Rehberlik servisi tarafında okulda özel ihtiyaçları (yetersizliği) olan öğrencilere yönelik ne tür çalışmalar yapılıyor?

- Anne-Baba Eğitimleri

- Yönlendirme

- Rehberlik

- Psikolojik Danışma

- Bireyi Tanımaya Yönelik Testler/Uygulamalar

● Okulda Bulunan Eğitim Materyalleri Nelerdir?

- Akıl ve Zeka Kutu Oyunları

- Robotik Kodlama Materyalleri

- Montessori Materyalleri

- Resim Araç ve Gereçleri

- Lego ve Yapı Blokları

- Çocuk Spor Aletleri

- Koordinasyon Aletleri

- Çocuk Oyun Parkı

● Özel gereksinim öğrencisi (kaynaştırma öğrencisi) kabul ediyor musunuz?

- Evet

Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu Sıkça Sorulan Sorular

  • Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu ortalama sınıf mevcutları kaçtır?
    15
  • Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu hangi saatlerde hizmet veriyor?
    Tam gün eğitim saatleri 08:30 - 17:30 şeklindedir. Kurumda yarım gün eğitim seçeneği de bulunmaktadır. Sabahçı grup 08:30 - 13:00 saatleri arası eğitim görmektedir. Öğlenci grup 12:30 - 17:30 saatleri arası eğitim görmektedir.
  • Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu hangi yabancı dil imkanlarını sunuyor?
    Kurumda İngilizce dil eğitimi verilmektedir.
  • Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu yaş aralığı nedir?
    2,5-6
  • Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu yaz okulu hizmeti sunuyor mu?
    Kurumda yaz okulu hizmeti bulunmaktadır.
  • Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu psikolojik danışman bulunduruyor mu?
    Kurumda psikolojik danışman bulunmaktadır.

Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu Yorumları (2)

  • İA

    Bu okul civardaki onullardan çok daha iyi,hassasiyetleri olan,samimi bir ortamı olan,yenilikçi,ve en güzeli evlatlarımıza kendi evladı gibi davranın,kaliteli bir okul.

  • İN

    Gerçekten çok güzel bir okul çocuklarımızın doğru yönde doğru şekilde eğiltilmesinde gerçekten güzel çabalar var öğretmenler mesuller çok alakadar oluyorlar sürekli bir yenilik arayışı içerisindeler yakınlarıma tavsiye ettiğim okullar arasında 1. Sırada hiç pişman olmazsınızSizler bizlerden çok daha iyisini düşünüyor yapıyorsunuz teşekkürler

icon Senin Yorumun
icon

Bu okul hakkındaki yorumunu çok merak ediyoruz!

Bu okul ile ilgili tecrübelerini yazarak
çocuklarını bu okula yazdırmak isteyen velilerin karar sürecine yardımcı
olabilirsin.

Özel Eyüp Küçük Kelebekler Anaokulu İletişim Bilgileri

Mithatpaşa Mah. Davutpaşa Cad. Hidayet Sok. Serin Çıkmazı 14/A Kemerburgaz Yolu Eyüpsultan/İstanbul
0 212 963 2076
Okul Hemen Sizi Arasın!
Fiyat bilgileri, erken kayıt avantajları, randevu talepleri ve sorularınız için formu ücretsiz doldurun. Okul sizi hemen arasın.

Aradığınız Okul ile Hemen Ücretsiz İletişime Geçin!
Sizi arayalım.

Okul Seçerken
Yardıma mı İhtiyacınız Var?
Hemen Arayın!

0212 963 08 28
Harita
Lütfen Bekleyin

Üye Girişi

Şifremi Unuttum

veya

Facebook İle Giriş Yap Üye Ol | Kurumsal Giriş

Üye Ol

veya

Facebook İle Üye Ol Üye Girişi | Okul Kayıt | Şifremi Unuttum