Uyumsuz Davranışların Oyun Ortamında Eğitimi
Oyun sırasında çocuk pek çok şeyi kendi kendine öğrenir böylece yeteneklerini geliştirir. Oyun yoluyla çocuk yetişkinin ve dış dünyanın baskı olmadan problem ve çatışmalarını bastırma olmadan fırsata çevirebilir. Oyun geliştirici, eğitici, psikososyal uyum sağlayıcı ve tedavi edicidir. Oyun ortamı çocukların yanlış algıları ve suçluluk duygularını ifade ettiği fırsattır.
Okul Öncesinde Görülen Saldırganlık Davranışları
Erken çocuklukta görülen saldırganlık davranışlarının iki farklı kaynağı vardır:
- Pratik amaçlara ulaşmak için araç olarak yapılan saldırganlık
- Kişiye yönelik doğrudan kızdırmak veya zarar vermek niyeti ile yapılan davranışlar
Çocuğun Yetişkinden Farkı
Çocukları yaşantıları anlaşılmaz, karmaşık, yetişkin iletişim şemalarına benzemez. Yetişkinin ön yargıları, kavramları ve tabuları çocukların dünyasında yer almaz. Çocuklar duygularını yetişkinlerden farklı kullanır. Yetişkin çocuğun deneyimlerini tam olarak değerlendiremez. Ancak tutum ve davranışlar bir kenara atılarak çocuğun davranışları gözlemlenir. Çocuğun sözel ifadelerinin anlamı kendi dünyasında yarattığı karmaşık öznel yaşantılarından kaynaklanır.
Çocuğun Oyun Davranışları Ne Şekilde Ele Alınmalıdır?
Başkalarıyla paylaşılan ortam çocuklara kendi duygularını geçerli olduğu ve yetişkinler tarafından anlaşılabiliyor olduğu mesajını verir. Çocuklar yetişkinlerin bazı konulardaki duygularını paylaşamaz. Çünkü çocuk ben merkeziyetçilikten kurtulmuş değildir. Çocuk davranışları kabul gördükçe empati geliştirir ve yeni davranış biçimleri kazanır. Saldırganlığın ne zaman ve nasıl ortaya çıkacağı bu yaşlarda şekillenmektedir. Bu davranışlar bazı deneyimlerin sonucu olarak gelişir:
- Sosyal Öğrenme-Aile içinde saldırganlık uygulamaları ve çocuğun saldırganlığına verilen tepkiler,
- Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmaması veya engellenmesi durumunda duygusal tepkilerin sonucu olarak verilen tepkiler,
- Çocuğun doğasının aile içi davranışları belirlemesi ve çocuğun bu davranışlara vereceği tepki.
Okul Öncesi Kurumlarda Uyumsuz Davranışların Yönetimi
Okul öncesi kurumlarında saldırgan davranışlar sınıf içindeki huzuru bozar ve kavga ortamına yol açar. Çocuklar birlikte oyun oynamak istemezler ve bu durum sosyo-dramatik oyunların gelişememesine yol açar. Öğretmenler çocuğun ne yapmak istediğini,amaçlarını ve saldırgan davranışlarının sebebini bildiklerinde çocuklardaki kin duygularını irdelemek yoluna gidebilirler (Örneğin ; saldırgan davranışları olan bir çocuğa arkadaşına yardım etmesini teklif etmek).
Çocuk oyun ortamında olumsuz davranışlar geliştirme yerine duyarlı bir öğretmenin rehberliğinde yeteneklerini keşfetmeye başlar. Çocuk, doğru ve yanlışlarıyla kabul edildiğini gördüğünde kendi dünyasında hareket etmeye başlar, etkin olabileceğini görür. Çocuk, kabul edildiğini hissederse duyguları hakkında konuşmaya ve akranlarıyla paylaşmayı öğrenir.
Öğretmenlerin Rolü
Öğretmenlerin çocukların sözel olmayan davranışlarının üzerinde durulması uygun ve etik olmadığı düşünülür. Nedeni ise öğretmenlerin çocuk hakkında bilgileri yanlış değerlendirebileceği korkusundan kaynaklanır. Öğretmen çocuğun tepkilerini izlerken problem çözümüne uygun ortam tasarımı ona yardım eder.
Çocuğun Dramatik Oyunlarda Sosyal ve Duygusal Alanda Kazanımları
Çocuk oyunda olmak istediği role bürünür ve kendi bildiği gibi oynar. Çocuk oyun içinde yeteneklerini keşfeder, yaratıcılığı gelişir böylece kendini gerçekleştirmiş olur. Çocuğun doğru ve yanlışlarının kabul edilmesi ona güven kazandırır.
Eğitsel Grup Oyunlarının Önemi
Çocuklar korkularını, çelişkilerini ve saldırganlık duygularını oyunda ortaya döker. Çocuk oyunu aynı zamanda sorunu gizleme ve savunma mekanizmaları geliştirmek için kullanır. Oyun işlevlerinden en önemlisi düzenleyici mekanizma oluşudur. Bu sayede çocuk saldırganlığı ortaya koyarken uyum sağlayıcı bir davranış ortaya koyar.