İlkokul Döneminde Çocuğun Sosyal Gelişimi
Sosyal gelişim; bireyin bir toplumda yer alabilmesi için toplum kurallarına ve beklentilerine uyum sağlayarak, her yaş düzeyine göre değişen davranışları kazanma süreci olarak değerlendirilir. İnsan sosyal bir varlıktır. İlk dünyaya geldiği andan itibaren önce ailesi ile daha sonra da çevresi ile çeşitli yollarla iletişim kurmaya çalışır.
Başta bakış, gülüş ve ağlama ile çevresiyle ilişki kurmaya çalışan bebek, büyüdükçe kendini ifade etmeye başlar. Çevresinde olan biten olayları gözlemleyerek bilinçli ve bilinçsiz olarak insan davranışlarını gözlemler ve yaşına uygun davranışlarda bulunmaya çalışır. Çocuğunuz büyüdükçe gözlemleri artar ve hangi ortamlarda nasıl davranması gerektiğini sizleri model alarak öğrenir. Yavaş yavaş yetişkinlerle kurdukları ilişkiyi yaşıtları ile kurma eğilimine girerler.
4 Yaş Dönemi
4 yaş çocuğu, yetişkinlerden çok yaşıtları ile ilişki kurmaya ihtiyaç duyar. Birkaç kişiden oluşan küçük gruplarla oyun kurmaya ve paylaşımda bulunmaya başlar. Böylece çevresindeki kişilerin davranışlarını gözlemleyerek, olaylara başkalarının bakış açısıyla da bakmaya çalışır. Bu empatik düşüncenin ilk adımlarıdır.
5 Yaş Dönemi
5 yaş çocuğu ise grup oyunları oynar. Bu dönemde oynadıkları oyunlarda kurallara uymaları gerektiğinin farkına vararak, başkalarının haklarına ve eşyalarına saygı duymayı öğrenir. Çevresindeki kişilere uyum göstermek adına, kendi duygu ve isteklerini kontrol etmeye başlar. Bunu toplumun küçük bir yansıması olan oyunlarında gözlemlemek mümkündür. Sevdiği arkadaşlarını tercih etmeye başlayan bu yaş çocukları, daha çok bu arkadaşları ile oyun oynamayı tercih ederler. İşbirliği, dostluk, kavga, rekabet gibi sosyal içerikli davranışlar sergiledikleri görülür.
İlkokul Dönemi
İlkokul dönemi 6-10 yaşlarını kapsamaktadır. 6 yaş çocuğu, ilkokula uyum sürecinde olması sebebiyle önce çevresini gözlemler. Daha sonra kendisine yakın hissettiği kişilerle arkadaşlık kurarak oyunlar oynamaya yönelir. 6 yaş öncesindeki dönemde grup oyunlarında yer almış ve arkadaş ilişkileri iyi olan çocukların, sosyal açıdan daha olumlu davranışlar sergilediği görülmektedir. Ancak ilkokula başlamadan önce sosyal ortamları sınırlı olan çocukların gruba girmeden önce çevresindeki kişileri gözlemleme sürelerinin daha uzun olduğu, kendine uygun olduğunu düşündüğü birkaç kişi ile kısa süreli ilişkiler kurar, eksik olan sosyal deneyimlerini tamamlamaya çalıştıkları gözlemlenmektedir.
Belli Bir Süre Yalnız Olmayı Tercih Edebilirler
Çocuk grup içinde güven duymaya ve kendini rahat hissedene kadar yalnız kalmayı tercih edebilir. Bunun normal bir geçiş süreci olduğunu bilerek, ilişki kurmaya zorlamamak, çocuğun hazır olmasını beklemek doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu dönemde, dil becerilerinde uzmanlaşan çocuğunuzun isteklerini, duygu ve düşüncelerini daha uzun cümlelerle belirtebildiği görülür. İhtiyaçlarını düzgün bir şekilde ifade edebiliyor olmak zamanla problem çözme becerilerinde de gelişmelerini sağlayacaktır. İlkokul döneminde çocukların, merak ve araştırma duygusu yoğundur. Bu yüzden aktif ve hareketli davranışlar sergilemekte, girişkenlik davranışı göstermeye çalışmaktadır. Bu durumun tersi olarak mükemmeliyetçi anne-baba ve öğretmen tutumlarında, çocuklar yoğun bir başarısızlık duygusunu yaşadığı için “suçluluk duygusu” baskın olarak yetişebilir. Bu da çocuğunuzun kendisini değersiz hissetmesine ve kendine güvenmemesine neden olabilir. Çocuğunuza bu duyguları yaşatmamak için onu aktif şekilde dinlemek, sorularını cevapsız bırakmamak, yapamayacağı sorumluluklar vermek yerine yapabileceği sorumluluklar vermek, gerektiğinde destekleyerek öğrenme yollarını göstermek kendine güven duymasını sağlayacaktır.