Çocuğunuza Söylememeniz Gereken 5 Cümle
Çocuğumuzla sağlıklı iletişim kurabilmek onun duygusal gelişimi açısından oldukça önemli. Çocukla iletişimin önemini tüm anne-babalar bilir. Yalnız bizim iyi niyetle çocuğumuza verdiğimiz bazı mesajlar kaş yapayım derken göz çıkarma deyimine uygun düşebiliyor. Çocukların anne-babalarından duymaktan hoşlanmadıkları cümlelere göz gezdirelim.
Aferin kızım/oğlum aferin sana
Eminiz bu cümleyi kullanmayan anne-baba yoktur. Hatta tüm anne-babalar zamanında anne-babalardan çokça duymuşlardır bu cümleyi. Bir elinde telefon var diğer eliyle bardağına içecek dolduruyor. Siz tam dikkat et diye haykıracakken elindeki tüm şişe masanın üzerine dökülüveriyor. Ve kinayeli, iğneli takdir cümlesi çıkıveriyor ağızdan “hah… aferin çocuğum!” Bu cümle sizi o anda rahatlatmaktan öteye gidemez. Çocuğunuza yaşattığı duygu ise “sen beceriksizsin, bu kadar yapabiliyorsun işte!” den başka bir şey değil.
Yarın sınavda Twitter'da neler yazıyor anlatırsın artık!
Bu cümlemizde anne-babamızın dikkat çekmek istediği konuları özetleyelim;
- Çocuğumuz bilgisayarda çok vakit geçiriyor.
- Yarın belli ki bir sınavı var.
- Bunu söyleyen anne-baba çocuğun bilgisayar başında vakit geçirdiği için sınava çalışmayacağını düşünüyor.
- Bunu söyleyince çocuğun hemen toparlanıp biraz da utanarak sınava çalışmaya başlaması bekleniyor.
Mesajlar yerine ulaşır mı bilemeyiz ama çocuğunuza bu cümlenin gerçekten sinir bozucu geldiğine eminiz.
Rahat batıyor sana!
Çocuğa sunulan imkanlardan dem vurularak ve hafiften suçlayarak hazırlanmış ve şahane bir ses tonuyla sunumu renklendirilmiş mükemmel bir anne-baba cümlesiyle karşı karşıyayız. Bu cümlede verilen herhangi bir mesaj yoktur. Anne baba sunulan imkanlardan çocuğun minnet duyacağını düşünürken olan şudur; bu suçlama karşısında çocuk gardını alır ve savunmaya geçer.
Senin yaşındayken ben…
Kesinlikle onun yaşındayken siz daha saygılıydınız, daha çalışkandınız ve anne-babanızın bir dediğini iki etmezdiniz, anlıyoruz tabi ki. Ne mutlu anlattığınız o çocuğun anne-babasına. Fakat bu cümleyi kurarak çocuğunuzu bir başka çocukla kıyaslıyorsunuz. Kıyaslama yapmanın olumsuz sonuçlarını zaten hepimiz biliyoruz. Kaldı ki kıyaslama yaptığınız çocuk en az 25 sene önceki ve çocuğunuzun bunu doğrulama imkanı olamayacağı bir çocuk.
Senin imkanlarına sahip olmak isteyen kaç çocuk var biliyor musun sen?
Tabi ki bilmiyor. Siz ne kadar anlatırsanız anlatın yaşından dolayı ekonomik imkanları sizin bakış açınızla mukayese edecek bir vizyona da sahip değil. Evet eşyalarının değerini bilmeli, koruyabilmeli fakat unutmayalım ki çocuğunuza bu imkanları sağlayan sizsiniz. Eğer gereğinden fazla miktarda olanak sunduysanız onun değerini anlamasını beklememeniz gerekir. Çünkü hali hazırda hep o olanaklara sahip yaşıyor.