Anaokulu Enfeksiyonları
Anaokulunda yaşanılan hastalıklar, enfeksiyonlar aslında o kadar da kötü anlamlar taşımıyor olabilir. Küçük yaşta geçirilen hastalıklar ilerde çocuklarınızın daha az hasta olmasını sağlayabilmekte.
Anaokulu Enfeksiyonları İlerde Daha Az Hastalık Demek Olabiliyor
Çocuklarımın üçünü de Anaokuluna bıraktığımızda henüz küçüklerdi ve anaokulumuz bir anlamda yıllardır bizim hayatımızın merkezi konumundaydı. Küçük çocuklarla ilgili bildiğimiz şeylerin çoğunu öğretmenlerden öğrendik (Ne kadar kötü ki sadece iyi niyetli ailelerle gerçekten bu işi isteyerek yapan aileler arasındaki farklar da dâhil). Ayrıca anaokulu destekçileri de çocuklarımın yakın arkadaşlar edinmelerini sağladı (Çoğu lisede ve üniversitedelerdi). Evimizi bile anaokuluna yakın olmak açısından o bölgeden aldık.
İshal ve Ateş
Ancak burada da enfeksiyonlar vardı. Eşimle benim ettiğimiz en kötü kavgalar genelde çocuklardan biri evde ateşli veya ishal olmuş bir şekilde yatıyorsa evde kimin kalacağı hakkında olurdu. Ve daima o hoş olmayan “kimin işi daha önemli, seninki mi benimki mi? Neden böyle düşünüyorsun?” tartışmasıydı. Diğer taraftan çocuklar büyüdükçe gerekli aşıları oldular ve anaokulu ve devamında mükemmel bir derse katılma performansı gösterdiler.
Pediyatrikler Gazetesi’nde geçen ay yayımlanan bir çalışmada, Hollanda’dan araştırmacılar kalabalık bir çocuk grubunun hayatlarının ilk 6 yılını gözlemlemiş ve doktorların hangi sıklıkla akut gastroenterit, ailelerin bildiği adıyla mide mikrobu, tanısı koyduğunu ortaya çıkarmışlar. Toplamda 2.200 çocuktan 1.344’ü anaokuluna hayatlarının ikinci yılında başlamışlar. Anaokulunda bir çocuk olmak bir çocuğun hayatının ilk yılında akut gastroenterit’e yakalanma riskini artırıyor fakat sonraki yıllarda koruyucu bir etki sağlıyor.
Hastalığa Yakalanmayan Çocuklar İlerde Daha Çok Hasta Oluyor
İlginç bir şekilde bu korucu etki en azından çocuklar 6 yaşına gelene kadar yani çalışmanın bittiği yaşa kadar sürüyor. 1 yaşına kadar kreşte olan çocuklar akut gastroenterit’e daha erken yakalanıyorlar fakat anaokuluna hiç gitmemiş çocuklar büyüdükçe daha sık hasta oluyorlar. 6 yaşına geldiklerinde iki gruptaki çocuklar da ortalama olarak aynı oranda hasta oluyorlar.
Utrecht Üniversite Medikal Merkezi’nde bir epidemiyolojist ve çalışmada kıdemli bir araştırmacı olan Marieke de Hoog “Eğer erken yaşta bu enfeksiyona maruz kalırsanız vücudunuzun bu virüslere veya bakterilere bağışıklık geliştirdiğini düşünüyoruz” diyor. “ Gördüğümüz bu koruyucu etkinin çocuklar büyüdüğünde de devam etme olabilitesi var. Daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.
Üst Solunum Yolları Enfeksiyonu
Anaokuluna katılmak ayrıca üst solunum yolları için de bir risk teşkil ediyor ki bu gastroenterit’ten daha yaygın. Pittsburgh Çocuk Hastanesi Pediyatri bölümünde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Timothy Shope; “Bir yılda neredeyse sekiz defa üst solunum enfeksiyonu kapan ortalama çocuk sayısı gastroenterit’e yakalanan çocukların 10 katı” diyor. Ayrıca Amerikan Pediatrikler Akademisi’nin gelecek ay 4. basımı yayımlanacak olan “Managing Infectious Diseases in Childcare and School’s: A Quick Reference Guide (Çocuk Bakım Merkezlerinde ve Okullardaki Bulaşıcı Hastalıkları Yönetme: Hızlı Bir Danışma Rehberi)” kitabının da editör yardımcısı. Bakım merkezleri, çocukları üst solunum yolu enfeksiyonlarını takiben kulak enfeksiyonlarına da hassas kılıyor.
Kulak Enfeksiyonu
Aslında Hollanda’da yürütülen gastroenterit çalışması çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarını odak noktasına alan daha büyük bir çalışmanın yan ürünüydü. Dr. de Hoog ve çalışma arkadaşları 2014’te üst solunum yolları enfeksiyonları ve kulak enfeksiyonları konusunda benzer şeyleri kanıtladıkları bir makale yayımladılar: Hayatının ilk yılında bakım merkezine giden çocuklar enfeksiyonlara daha erken ve sonrasında daha az yakalanıyorlar. Erken yaşta anaokuluna giden çocuklar grubu için bu daha çok doktor ziyareti ve daha çok antibiyotik anlamına geliyor.
Bazı enfeksiyonlar bebeklerde daha şiddetli ve tehlikeli olabiliyor ki bu da küçük yaşlarda hasta olan çocukların ilerde daha fazla tıbbi müdahaleye maruz kalmasının bir nedeni. Bu erken bakım yıllarında çocuklar tehlikeli derecede hasta olmasalar bile ebeveynlerin sürekli bağırsak hareketlerinden ve akan burunlardan bıkacağı dönemler olacaktır.
Astım ve Egzema
Anaokulu katılımıyla ilerlemiş astım ve egzama arasında daha karmaşık bir ilişki var zira başka birçok önemli faktör var. Mesela aile geçmişi, antibiyotiğe maruz kalma veya ilerlemiş astımla ilişkisi olan solunum sinsityal virüsüyle, diğer adıyla R.S.V., bulaşma riski. Dr. Shope bakım merkezi katılımının vücudun bağışıklık sisteminin aşırı duyarlı olmasıyla alakalı olan aşırı duyarlılık reaksiyonu dediğimiz, ki bu da direkt “hijyen hipotezi”ne bağlanıyor, sözde “atopik” hastalıklardan koruyacağını söylüyor. Bu hastalıklara erken yaşta maruz kalınırsa bağışıklık sistemi için faydalı olabilir.
Bakım merkezi çocuklarındaki enfeksiyon sıklığını azaltmak için 3 temel korunma yöntemi var ve bunların en etkilisi aşılanma. Gastroenterite sebep olan en yaygın organizmalara ve solunum yolu enfeksiyonlarını daha da güçleştiren bazı organizmalara karşı aşı oluyoruz (Keşke çocuklarım doğduğunda rotavirüse karşı da bir aşı geliştirilmiş olsaydı çünkü ishalleri haftalarca sürmüştü). Fakat bizler bütün küçük çocukların ne yazık ki her yıl tekrarlanan grip aşısını olduğundan emin olmalıyız çünkü virüs özellikle çocuklarda çok tehlikeli.
Çocuk bakımında ayrıca enfeksiyon kontrolü de çok önemli özellikle bez değişimi ve el yıkamada. Yine de çocukların ağızlarına koydukları her şeyde ve öksürüklerini kapatmakta sizinle ne kadar işbirliği yaptıkları konusunda da sınırlar var. Çalışmalar enfeksiyon kontrolünün yararlarını gösteriyor fakat Dr. Shope’ye göre “istediğimiz kadar değil”.
Çocuklara Kim Bakacak?
Geriye evde kimin kalacağıyla ilgili bu karmaşık pediyatrik karar kalıyor. İshal ve bez değişimiyle ilgili çok kesin öneriler olmasına rağmen birçok virüs kaynaklı hastalıkta çocuklar semptomlar gelişmeden ve bittiğinde hastalığı bulaştırmaya meyillidirler. Fakat bazı çocuklar enfeksiyon kaptıktan sonra hiçbir belirti göstermeseler de hastalığı bulaştırabilirler. Bu yüzden belirti gösteren çocukları dışlamak gibi bir koruyucu yöntem işlevsiz ve sınırlıdır.
Sıklıkla çocuklarına evde kalması söylenen ailelere rastlıyorum ve kendimi onlarla özdeşleştiriyorum. Dr. Shope de öyle. “Çocuğu iki yaşın altında bakım merkezinde olan ve işe gidemeyen aileler genelde çocuklarıyla ilgili bir sorun olup olmadığını merak ediyorlar. Ben de onlara bunun normal olduğunu söylüyorum. Bu çocuklar kendi geleceklerine bir yatırım yapıyorlar. Bu dönemde herkesle teması kesilen diğer çocuklar ilerde hastalığa daha yatkınken sizin çocuğunuz daha az yatkın olacak.”
Bu yazı Ataşehir Özel Mia Mutlu İlk Adımlar Anaokulu kurucusu Arif Bilici tarafından derlenmiştir.