Çocuğunuza Kendinizi Dinletmenin 5 Yolu
Çocuklarımızla iletişim kurarken en zorlandığımız durumlardan biri gerçekten konuşmak istediğimizde bizi dinlememeleridir. Bunun altında elbette birçok neden yatmaktadır. En önemlisi ise sağlıklı iletişim kurma yöntemlerimizi elden geçirmek olacaktır.
Sesleniyorsunuz ama duymuyor değil mi? Siz anlatıyorsunuz anlatıyorsunuz, bir sorunuzda bir bakmışsınız sizi dinlemiyor, bırakın cevap vermeyi onunla konuştuğunuzu bile anlamamış. Ben kime söylüyorum? sorusunu sıkça soruyor musunuz evde? Kaç defa söyleceğim sana cümlesi artık kullandığınız giriş cümlesi mi olmaya başladı? O halde çocuğunuza kendinizi nasıl dinletirsiniz bir de bunları deneyin.
1. İletişim Karşılıklı. Acaba Siz Etkin Şekilde Dinliyor Musunuz?
İşten geç saatlerde eve gelip yemek hazırlama telaşına düşmüş olabilirsiniz. Bir yandan yemek yetiştirmeye çalışırken bir yandan çocuğunuzun size hararetli bir şekilde gün içinde neler yaşadığını anlatmasını mı dinliyorsunuz? Arada “hıı hı, eveet…” şeklinde onu dinlediğinizi belirten işaretler mi gösteriyorsunuz? Lütfen bunu yapmayın. Çocuğunuzu dinlemek yarım saatinizi alacak olsa bile elinizdeki işi bir kenara bırakıp onun karşısına geçin ve gözlerinin içine bakarak onu dinleyin. Ona “Sen ve anlattığın her şey şu an benim için çok değerli, seni seviyor, seni önemsiyor ve sana değer veriyorum” mesajını verin. Böylece ilerleyen yıllarda “bana mı sordun?” sorusunu çocuğunuzdan duymamış olursunuz.
2. Konuşma Biçimi Önemli
Çocuğunuzla konuşurken bu öğüt verecek bir konuşma olsa dahi onunla alaycı, üstten bakan bir dille konuşmamanız oldukça önemli. Öğüt verici yerine rehberlik edici, destekleyici ve en önemlisi etkileşimli konuşmayı tercih etmelisiniz. Konuşma sadece sizin söylediğiniz ve onun dinlediği değil karşılıklı fikirlerin sunulduğu bir iletişim olmalı.
3. Göz Kontağı
Çocuğunuz ister 2 yaşında ister 20 yaşında olsun iletişiminiz arkasından bağırarak, siz bir odada o başka odada ses tonunuzu yükselterek değil, göz teması kurarak gerçekleşmeli. Siz göz teması kurduğunuzda çocuğunuza onu ve bu konuşmayı önemsediğiniz ve ciddiye aldığınız mesajını verirsiniz. Aynı şekilde o da buna karşılıklı verir. Hiçbir çocuk göz teması kurulduğunda koşarak konuşmayı terk etmez.
4. Konuyu Dağıtmayın
Konuşmak istediğiniz konu ne ise açık cümlelerle detaya girmeden onu konuşun. Aşırı detay, çok örnek verme, geçmişle mukayese etmek, konuyu nasıl olsa dinliyor diye kıssadan hisse başka mesajlar verme hatasına düşerseniz asıl konudan ve çocuğunuzun ilgisinden de uzaklaşırsınız.
5. Zamanlama
İstemediğiniz bir davranışla ilgili konuşacaksanız o davranışın hemen sonrasında, bir planlamayla ilgili konuşacaksanız o günün bir önceki günü konuşmalısınız. Konuyu ilgilendiren öğelere en yakın zamanı tercih etmelisiniz. Olay bittikten 3-4 ay sonra konuşmak konuşmanın etkisini azaltır.