Çocuğunuz İlk Defa Okula Başlarken
Koynunuzdan, kucağınızdan, kanatlarınızın arasından çıkarttığınız hayatınızın en değerli parçaları, çocuklarınızı öğretmenlerinin kollarına, kucaklarına gönderiyorsunuz. Bazen kendilerini mutsuz mu hissediyorlar acaba diye düşünürken onun yuvada öğrendiği bir şarkıyı mırıldanması ya da öğrendiği bir konuyu size heyecanla anlatması sizleri memnun ediyor. Doğru bir iş yaptığınızı düşünüyorsunuz.
Çocuklarınızda Birçok Değişiklik Göreceksiniz
Özellikle çocukları yuvaya yeni başlayan anneler ve babalara seslenmek istiyorum. Yuvaya yeni başlayan çocuğunuzda bir sürü değişiklikler göreceksiniz. Olumlulardan biri kendine güvendir. Çocuk adaptasyon dönemini atlattıktan sonra ki, bu bazı çocukta çok kısa bazı çocukta biraz daha uzun sürebilir; annenin babanın istikrarlı duygularına ve tutumuna bağlı olabilir, çocuğun yetiştiriliş biçimi, kişilik özelliklerine bağlı olabilir. İçine girdiği ortamı yadırgaması, izlenimlerinden bazılarının endişe uyandırıyor olması, evini, annesini, babasını, annesinin yemeklerini, evdeki oyuncaklarını özlüyor olması, annesinin, kardeşinin, evdekilerin ne yapıyor olduğunu merak ediyor olması olabilir. Yeni bulunduğu bu ortamın oldukça eğlenceli görünmesine rağmen bazı kuralları olduğunu fark etmesi, öğretmeninin yalnız onun değil, hepsinin öğretmeni olduğunu, hepsini kucakladığını, sevdiğini görmesi, yeni gelenlerle daha çok ilgilendiğini farketmesi vs. vs. gibi bir sürü etmen çocuğun adaptasyon sürecinde etkili olur. Ama alışır çocuk. Çocukların adaptasyonu aslında biz yetişkinlerden çok daha çabuktur. Teknolojiye, teknolojik aletleri kullanıma dair uyum becerilerini siz de hayrete izliyorsunuz. Yeter ki biz açıklayıcı olalım, yardımcı olalım, istikrarlı ve tutarlı olalım. En önemlisi sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü ile yaklaşalım. Duygularını anlayalım, kabul edelim bu duyguyla baş etmesi konusunda yardımcı olalım.
Adaptasyon Süresini Aşan Çocuklar
Adaptasyon süresini aşan çocuk birden bire farklılaşır. İlk şaşırdıklarınızdan biri “verir misin, gelir misin” gibi nezaket içeren sözcüklerin doğal konuşma içine girmesi olacak. (Bu arada sizlere “öğretmenim” diye hitabettiklerine de rastlayacaksınız) Daha sonra abartılı bir güven gelişecek. Çocuğunuz yakında her şeyi anlayan, her şeyi bilen, sizlerden daha iyi bilen küçük bir ukala olacak. Bilemediklerini de öğretmeninin bildiğini söyleyerek sizlerin bilgisini küçümseyecek. Öğretmen en büyük otorite olacak. Ona verilen sözler daima tutulacak. Onun dedikleri illa da yapılmaya çalışılacak. Siz bunu azıcık kıskançlıkla izleyeceksiniz belki ama iletişiminiz kolaylaşacak, netleşecek. Üstelik “öğretmene söylemek” gibi gizli bir silah da geçirmiş olacaksınız elinize. Aman o silahı çok dikkatli kullanın.
Güveni Artan Çocukla İnatlaşmayın
Kendine abartılı güven geliştirdiği bu dönemde lütfen çocuklarınızla inatlaşıp sizin en çok bildiğinize dair ispatlar içine girmeyin. İşleri sarpa sardırırsınız. İnat, düşmanlık ve husumet yaratır. Merak etmeyin bu dönem kendiliğinden, doğal sürecinde rayına oturacak. Siz sadece biraz sabırlı, hoşgörülü, anlayışlı, saygılı ve sevgili olun.
Bu yazı Aydın Kids Kreş ve Gündüz Bakımevi Psikoloğu Oya Pakyürek tarafından yazılmıştır.