Çocuklarda İnatlaşma Nedir? Çözüm Önerileri Nelerdir?
Harikalar Diyarı Eğitim Kurumları Psikoloji Koordinatörü Uzman Klinik Psikolog Elif Köse sizleri "Çocuklarda inatlaşma nedenleri ve çözümleri" üzerine bilgilendiriyor. İnatlaşma, her yaşta ve her insanda ortaya çıkabilecek bir davranış biçimidir. Genetik bilimciler inat geninin varlığını, davranış bilimciler ise inadın daha çok sonradan öğrenilen bir davranış olduğunu savunuyorlar.
İnatlaşma, her yaşta ve her insanda ortaya çıkabilecek bir davranış biçimidir. Genetik bilimciler inat geninin varlığını, davranış bilimciler ise inadın daha çok sonradan öğrenilen bir davranış olduğunu savunuyorlar.
Özellikle 2- 6 yaş arasında belirginleşen bu tavırlara "direnme dönemi" adı verilir. Bu dönem; dil gelişiminin hızlanmaya başladığı, çocuğun duygu, düşünceler ve olaylar arasında bağlantılar kurmaya başladığı aynı zamanda kişilik kazanma çabalarının olduğu bir dönemdir. 18. aya kadar anne babasının söylediklerini kabul eden çocuk, kendisinin bir birey olduğunun farkına varır, kendini kanıtlama çabası içerisine girer.
Duygu ve düşüncelerini ifade etmeye başlayan çocuk her istediğinin gerçekleşmediğinin farkına varır. Bu engellenme çocuğun öfke nöbetleri yaşamasına neden olur.
Çocuk ergenliği de denilen İnat dönemi, 2-6 yaş arasında görülen;
- Çocuğun sıklıkla ısrar ettiği,
- Zaman zaman bir şeyi yaptırmak için ağlama nöbetleri yaşayabildiği,
- Kurallara uymada zorlandığı,
- Her soruya neden veya hayır cevaplarını verdiği
Kısaca ebeveynlerinden ayrışarak kimlik savaşı verdiği bir dönemdir.
Çocuklarda inatlaşma her yaş döneminde görülebilir. Bağımsız birer birey olduklarının farkına varmaya başlamaları ve dünyayı keşfetme merakları bu inatlaşma sürecini tetikler. Çocuklar anne-babaları ve çevresindekiler ile ayırım yapmaksızın her zaman ve her konuda çatışmaya girebilirler.
İnatlaşma sürecine giren çocuk kimi zaman neyi istediğini bilmemesine rağmen, sadece karşısındaki kişiyle zıtlaşmak için bile inatlaşabilir. Buna karşılık olarak da, farkında olmadan birçok ebeveyn çocuklarıyla gereksiz yere çatışmaya girer. Hem kendilerini hem çocuklarını yıpratırlar.
Bu dönemde çocuklar bir yandan anne babadan ayrılmakla ilgili kaygı yaşarken bir yandan da yeni şeyler keşfetme ve arayış içerisine girmektedirler.
Araştırmalar ebeveynlerin ısrarı ve inatlaşmalarının çocukta strese sebep olan maddelerin salgılanmasına yol açtığını, çocuğun büyümesini ve gelişmesini olumsuz etkilediğini ortaya koymuştur. Belirli bir yaş grubunda doğal olan inatlaşma ebeveyn ve çocuk arasında iletişimsizliğe ya da çocukta özgüven problemlerine de yol açabilir.
Birçok şeyi kendi başına yapabileceğini anlayan çocuk kendi becerilerini denemek, çevresini keşfetmek için anne ve babasına karşı çıkmaya başlarken, bir taraftan da onların güvenine ihtiyaç duyar. O nedenle anne babalar için oldukça zor geçebilen bu dönem çocuğun kimlik gelişimi açısından çok önemli kazanımlar edindiği sağlıklı bir süreçtir. Bu süreçte çocuğun duygularının anlaşılması yapıcı ortak çözümlerin bulunması her zamankinden çok önem taşır.
Çocuğun inatlaşma döneminde olmasının çocuğa hiç 'hayır' denilmeyeceği anlamına gelmemektedir, ancak bazı noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Önemli olan konulan sınırların gerekli ve tutarlı olmalarıdır. İnatlaşma sürecine giren çocuk kimi zaman neyi istediğini bilmemesine rağmen, sadece karşısındaki kişiyle zıtlaşmak için bile inatlaşabilir. Buna karşılık olarak da, farkında olmadan birçok ebeveyn çocuklarıyla gereksiz yere çatışmaya girer. Hem kendilerini hem çocuklarını yıpratırlar.
Çocuğun inat döneminde edindiği tecrübeler, anne babanın tepkileri sosyal gelişimi açısından önemlidir. Çocuk bu dönemde sınırları öğrenemezse ileride kuralları kabul etmekte zorlanabilir. Anne babanın çocuğun istedikleri karşısındaki tutarsız davranışları, çocuğun ilerleyen dönemlerde davranış bozukluğu göstermesine neden olabilir.
Bu yazı ilginizi çekebilir; Pedagog kimdir ve Çocuk Psikoloji Uzmanı Kimdir?
Çocuklarda İnat Döneminde Yaşanan Davranış Problemleri ve Çözüm Önerileri
İnat döneminin çocuğun gelişimi, bireyselleşmesi için önemli olduğunun aile tarafından bilinmesi önemlidir. Bu dönemdeki en önemli şey anne babanın sakin kalabilmesidir. Anne babasının sakin kalabildiğini gören çocuk kendisini güvende hissedebilir. Anne babanın öfkeli davranışlar göstermesi durumunda ise çocuk bunu model alarak öfkeli davranışlar gösterebilir.
Çocuğun kendi başına yapmak istedikleri (yemek yemek, kendi kıyafetini kendi başına seçmek vb.) konusunda desteklenmesi, çocuğun ileriki yaşamında kendisine güvenen bir birey olmasına yardımcı olacaktır.
Çocuğunuzun inatlaşma dönemlerinde her iki tarafın da amaçlarını açıkça ortaya koymaya çalışın. Sizin amaçlarınız çok çeşitli olabilir; ona yemek yedirmek, bir oyuncakçının önünden geri çekmek, ablasının odasından çıkmasını sağlamak veya uyutmak. Onun ise tek bir amacı vardır; sizin dediğinizin tersini yapmak. Ancak bu şekilde size kendisinin bağımsız bir birey olduğunu, kendi tercihlerini kendisinin yapabildiğini kanıtlayacaktır. Pek çok anne-baba bunun farkında olmadığı için çocuklarıyla gereksiz yere çatışmaya girer ve kendilerini de çocuklarını da yıpratır. Daha da kötüsü bazı çocuklar bunu bir alışkanlık haline getirirler, daha ileriki yaşlara taşırlar ve anne-baba bu çatışmalara çözüm olarak şiddete başvurmaya başlar. Kısacası çok küçük yaşlarda başlayan ve çocukların gelişiminde çok doğal olan inatlaşma, anne-baba ve çocuk arasındaki bir iletişimsizliğin başlangıç noktası olabilir ve bir kısırdöngüyle son bulabilir.
Birçok şeyi kendi başına yapabileceğini anlayan çocuk kendi becerilerini denemek, çevresini keşfetmek için anne ve babasına karşı çıkmaya başlarken, bir taraftan da onların güvenine ihtiyaç duyar. O nedenle anne babalar için oldukça zor geçebilen bu dönem çocuğun kimlik gelişimi açısından çok önemli kazanımlar edindiği sağlıklı bir süreçtir. Bu süreçte çocuğun duygularının anlaşılması yapıcı ortak çözümlerin bulunması her zamankinden çok önem taşır.
İnatlaşma sürecinde, inadın şiddet süresi ve krize sebep olan sorunun nasıl çözülebileceği önemlidir!
Öneriler
- Bu kuralların nedenleri kısa ve net olarak çocuğa açıklanmalı hatta bazı kurallar çocukla birlikte koyulmalıdır.
- Çocuğa seçenekler sunulmalı, böylece çocukta; bağımsız bir birey olarak görüldüğü, onun kararlarına saygı duyulduğu düşüncesi oluşturulmalıdır.
- Yapabileceği sorumluluklar verilmeli, böylece özgüven kazanması sağlanmalıdır.
- Çocuğun dikkati hoşlandığı, sevdiği başka bir noktaya çekilmeye çalışılmalıdır.
- Çocuğa kararlı ve tutarlı fakat sevecen bir tavırla yaklaşılmalı. ”Hayır” denilen bir şeye sonradan “evet” denmemelidir.
- Amaç çocuğa kimin güçlü kimin güçsüz olduğunu göstermek değil, o anda elde edemeyeceği bir şeyden vazgeçmesini sağlamak olmalıdır, basit bir açıklanma yapılmalı ve mutlaka bu durumdan dolayı ne kadar üzgün olduğu da belirtilmelidir.
- İnatlaşma ortamlarında öfkeli ve sabırsız bir tavır takınılmamalı, yumuşak bir ses tonuyla konuşmaya özen gösterilmelidir.
- Bu dönemde anne babanın çocuğun yapmasını istediklerini pozitif cümlelerle ifade etmesi , “Hayır” kullanmaması önemlidir. Yasaklar koymak yerine çocuk kurallara uyduğunda onu ödüllendirmek çocuğun o davranışının pekişmesine yardımcı olacaktır.
- Aile içinde herkesin uyduğu kurallar konusunda anne babanın ortak bir dil kullanması önemlidir.
Eğer inat davranışı her türlü olumlu yaklaşıma rağmen düzelmiyorsa çocukta ruhsal bir duruma işaret ediyor olabilir. Ruhsal travmalar, depresyon, kaygı bozukluğu gibi durumlar çocuklarda inatçı davranışlara sebep olabilir.