fb
İstanbul Ankara İzmir Antalya Bursa Kocaeli Adana

Çocuklarınızı Asla Başkalarıyla Kıyaslamamanız için 5 Sebep

Görüntülenme Sayısı: 14

Ebeveynlik, dünyanın en değerli ama aynı zamanda en karmaşık yolculuklarından biri. Hepimiz çocuklarımızın mutlu, özgüvenli ve kendi potansiyellerini keşfeden bireyler olarak büyümesini arzu ederiz. Ancak bu yolda, iyi niyetle çıktığımız adımlar bazen farkında olmadan en derin yaralara yol açabilir. Çocukları başkalarıyla kıyaslamak, tam da bu türden masum görünen ama yıkıcı sonuçlar doğurabilen davranışlardan biridir.

Çocukları Başkalarıyla Kıyaslamak

"Bak, komşunun oğlu ne kadar başarılı.", "Kuzeninin notları senden daha yüksek." gibi cümleler kulağa sıradan gelebilir. Oysa bu cümleler, bir çocuğun ruhunda derin güvensizlikler ve yaralar açabilir. Çocuk psikolojisi uzmanları, bu tür kıyaslamaların çocukların duygusal ve zihinsel gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerine sık sık dikkat çekiyor. İşte çocuklarınızı başkalarıyla kıyaslamamanız için beş güçlü ve kanıtlanmış sebep:

1. Özgüveni Temelden Sarsar ve Yetersizlik Hissi Yaratır

Çocuklarda Yetersizlik Hissi

Bir çocuğu sürekli başka bir çocukla karşılaştırmak, ona dolaylı yoldan "Sen yeterince iyi değilsin" mesajını verir. Bu mesaj, çocuğun kendisine olan inancını ve öz değerini temelden zedeler. Çocuk, zamanla kendi becerilerini sorgulamaya başlar ve "Ne yaparsam yapayım, asla başkası gibi olamayacağım." gibi olumsuz bir düşünce kalıbı geliştirir. Bu durum, ilerleyen yaşlarda yeni hobiler denemekten, sosyal ortamlara girmekten veya kariyerinde risk almaktan kaçınmasına neden olabilir. Oysa bir çocuğun gelişimini desteklemenin en doğru yolu, onun başkalarıyla değil, kendi önceki haliyle olan ilerlemesini görmesine yardımcı olmaktır.

2. Kıskançlık, Rekabet ve Kırgınlık Duygularını Tetikler

Çocuklarda Öfke Sorunları

Kıyaslama, çocuklar arasında sağlıksız bir rekabet ortamı yaratır. Bu durum, kardeşler, kuzenler veya yakın arkadaşlar arasında kıskançlık duygularını besler. Sürekli kıyaslanan çocuk, kendine "rakip" olarak gördüğü kişiye karşı olumsuz duygular beslemeye başlar. Çocuğun empati, paylaşım ve iş birliği gibi sosyal becerilerini geliştirmesini engeller. Oysa, bunlar bir çocuğa kazandırmanız gereken en değerli yeteneklerdendir.

Bu durum kısa vadede hafif bir çekişme gibi görünse de uzun vadede ilişkilerde derin bir kırgınlık ve öfkeye dönüşebilir. Çocuğunuza empati, paylaşım ve iş birliği gibi değerleri aşılamak, bu zararlı rekabeti engellemek için çok daha sağlıklı bir yaklaşımdır.

3. Başarısızlık Korkusu ve Motivasyon Kaybı Yaratır

Çocuklarda Motivasyon Kaybı

Sürekli "Ne yapsam beğenilmiyor." hissine kapılan bir çocukta, başarısızlık korkusu baş gösterir. Bu korku, çocuğun yeni şeyler deneme cesaretini kırar ve motivasyonunu ciddi şekilde düşürür. Bir süre sonra "Denemenin ne anlamı var ki?" düşüncesiyle karşılaştığı her zorluğun karşısında kolayca pes eder ve iç motivasyonu düşer. Bu durum sadece okul başarısını değil, hayata karşı olan genel tutumunu da olumsuz etkiler. Ebeveyn olarak yapmanız gereken, hataları birer öğrenme fırsatı olarak göstermek, küçük çabaları bile takdir etmek ve çocuğunuzun içindeki öğrenme arzusunu canlı tutmaktır.

4. Kaygılı ve Stresli Yetişkinlere Dönüşebilirler

Çocuklarda Kaygı ve Stres Bozukluğu

Kendini sürekli başkalarıyla kıyaslama alışkanlığı edinen bir çocuk, büyüdüğünde toplumun ve başkalarının beklentilerini karşılama korkusuyla yaşayan bir yetişkin olabilir. Bu bireyler, hiçbir zaman yeterli hissetmezler ve sürekli olarak "Daha fazlasını yapmalıyım." baskısı altında yaşarlar. Bu durum uzun vadede kronik kaygı bozukluklarına, strese ve hatta depresyona yol açabilir. Ebeveynin görevi, çocuğuna hata yapma ve mükemmel olmama özgürlüğü vererek, onun kendisiyle barışık ve özgüvenli bir birey olmasını sağlamaktır.

5. Ebeveyn-Çocuk İlişkisine Kalıcı Zarar Verir

Çocuğunuzu başka biriyle kıyasladığınızda, "Ailem beni olduğum gibi kabul etmiyor, beni başka biriyle değiştirmeye çalışıyor." fikrine kapılabilir. Bu duygu zamanla anne-babaya karşı güvensizliğe, kırgınlığa ve duygusal bir uzaklaşmaya neden olabilir. Çocuk, en yakın ilişkisinde dahi koşulsuz sevgi ve destek yerine sürekli bir değerlendirme ile karşılaştığını düşünür. Oysa çocukların en büyük ihtiyacı, ne olursa olsun ailesinin yanında duracağını bilmektir. Kıyaslamak yerine, çocuğunuzun güçlü yönlerini öne çıkarın ve gelişmesi gereken alanlarda yanında durarak ona rehberlik edin.

Çocuklarda Anksiyete

Her Çocuğun Kendi Özel Yolculuğu Vardır

Her çocuk farklı bir hızda büyür, farklı yeteneklerle doğar ve farklı bir şekilde öğrenir. Onları başkalarıyla kıyaslamak yerine, kendi eşsiz yolculuklarında desteklemek, bir ebeveyn olarak en büyük sorumluluğunuzdur. Çocuğunuza verebileceğiniz en değerli hediye, onu kendi kişiliğiyle özel ve değerli hissettirmektir.

Yapmanız gereken tek şey, her gün çocuğunuza onun eşsiz olduğunu hatırlatmak ve ona koşulsuz sevgi sunmaktır. Bu sevgi, onların gelecekte kendine inanan, mutlu ve başarılı bireyler olmasının en güçlü garantisidir.

Bu makale Merve Karamert tarafından 18 Eylül 2025 tarihinde güncellenmiştir.
Diğer Veliler ile Paylaş!

Bu makaleye henüz bir yorum yapılmamış ilk yorumu yapan sen ol! Yorum Yap
Yorum Yap
Ad Soyad *
E-Posta Adresiniz *
Yorumunuz *
PAYLAŞ
Antalya Bölgesinde Yorumlanan Bazı Okullar
Özel Lara Düşünür Koleji İlkokulu Özel Okul
Özel Lara Düşünür Koleji İlkokulu

Güzel bir okul. Gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz.

Özel Konyaaltı Uğur Okulları Ortaokulu Özel Okul
Özel Konyaaltı Uğur Okulları Ortaokulu

Uğur Okulları Konyaaltı Kampüsü hem akademik başarıya hem de çocukların mutluluğuna önem veren bir okul, en önemlisi de...

Özel Konyaaltı Uğur Okulları İlkokulu Özel Okul
Özel Konyaaltı Uğur Okulları İlkokulu

Öneri üzerine kayıt yaptırdım,Çocuğumun emin ellerde olması ve iyi eğitim alması beni ve ailemi mutlu ediyor.

Okul.com.tr'ye Giriş Yapın

Aradığınız okulun tüm detaylarını görüntüleyin.

Üye Ol

Üye Girişi | Okul Kayıt | Şifremi Unuttum