Duygusal Zeka (EQ) Nedir?
İnsanların kendilerine ve başkalarına ait duyguları algılama, anlamlandırma, ilişki kurma ve yönetme becerilerine duygusal zeka denir. Bu yetenek, iş hayatı ve özel hayatlarımızda insan ilişkilerimizi ve durumlar karşısındaki davranışlarımızı belirlemede entelektüel (IQ) zekadan daha önemli rol oynar. Ayrıca kariyer başarısında da etkisi yadsınamayacak kadar fazladır.
İşte duygusal zekanızın (EQ) yüksek olduğunu anlamanızı sağlayacak 10 işaret!
- Duygularını iyi anlamlandırabilme ve ifade edebilme becerisine sahip olmak,
- Diğer insanlar hakkında meraklı olmak,
- Değişimi kucaklayabilme becerisine sahip olmak,
- Zayıflıklarınızın ve güçlü yanlarınızın farkında olmak,
- Empati yapabilmek,
- Açık fikirli olmak ve başkalarını takdir edebilmek,
- Kendine ve başkalarına hayır diyebilmek,
- Hata yapmaya açık olmak ve bundan ders çıkarabilmek,
- Kin gütmemek,
- Yardımsever olmak.
Duygusal zeka tipine uygun eğitimi içinde barındıran çoklu zeka eğitim modeli uygulayan anaokullarını inceleyerek çocuklarınızın bireysel farklılıklarını destekleyen bir okul öncesi eğitim görmelerini sağlayabilirsiniz. İşte İstanbul'da çoklu zeka modeli eğitim uygulayan anaokulları, Ankara'da çoklu zeka modeli eğitim uygulayan anaokulları ve İzmir'de çoklu zeka modeli eğitim uygulayan anaokulları hakkında detaylı bilgi alabileceğiniz listelerimiz. Çocukların bu yönünü destekleyen eğitim programlarıyla ileriki hayatlarında başarıya ulaşma imkanlarını artırabilirsiniz.
Uzun dönemde ele alırsak, insan yaşamında, başarı, mutluluk ve uyumun duygusal zeka kapasitesine göre şekillendiği artık bilinen bir gerçektir. Duygusal zeka geliştirilebilir. Bunun için kullanılan çeşitli bilimsel pratik modelleri vardır. Yine de bu yeteneği geliştirmede ve duygusal zeka kapasitemizi artırmak için ilk ve en etkili şey istekli ve kararlı olmak ve sürekli pratik yapmaktır.
Yüksek Duygusal Zeka (EQ)’ya Sahip Kişiler Hayatta Daha mı Başarılılar?
Hayatta başarılı olmak sadece IQ (bilişsel zeka)’ya bağlı değildir. EQ (duygusal zeka) da gündelik hayat, iş hayatı ve akademik hayattaki başarıyı etkilemektedir. İş konusunda performans etkisi olarak görülüyor olacak ki; birçok şirket işe alım ve terfi sürecinde EQ testlerinden faydalanmaktadır.
Liderlerde yüksek EQ oranı gözlemlenmektedir. Bununla beraber görüyoruz ki duygusal zekası yüksek insanlar çevreleri tarafından daha güvenilir olarak adlandırılırlar. Bazı çalışmalar, büyük kitleler tarafından desteklenen siyasilerin daha yüksek duygusal zekaya sahip olduklarını ve insanların da duygularına yönelik çalışmalar yaptıklarını göstermiştir. Yüksek EQ aynı zamanda yüksek mücadele kapasitesi demektir.
Özetlemek gerekirse yüksek duygusal zekanın hayattaki genel başarının sürdürülebilir olmasında etkisi büyüktür. Duygusal zeka da entelektüel zeka gibi ölçümlenebilir bir değer olarak ele alınır. Bireylerin karşılaştıkları duygulara verdikleri tepkiler, deneyimlendikçe şekillendiği için, EQ ölçümü çok farklı değişkenlere bağlıdır.
Duygusal Zekayı Geliştirmek Mümkün. İşte EQ’yu geliştiren 4 ipucu!
Duygusal zekanın nasıl geliştirilebileceğini öğrenmek mümkündür. Bu sayede güçlü ilişkiler kurabilir ve hayatınızdaki hedeflerinize daha kolay ulaşabilirsiniz. Duygusal zekanın ne olduğunu ve nasıl geliştirileceğini bilmek bazen yeterli olmayabilir. Bu beceriyi kazandıktan sonra uygulayabilmek de ayrı bir beceri gerektirir. Özellikle stres altındayken durum yönetmek oldukça zorlaşır. Ne yapmanız gerektiğini biliyor olmanız demek bunu kolaylıkla yapabileceğiniz anlamına gelmez.
Duygusal zeka (EQ) kendi içinde öz bilinç, öz yönetim, sosyal farkındalık, ilişki yönetimi, olmak üzere 4 kısımdan oluşur. Hepsi birbiriyle beraber çalışarak gündelik hayatımızda etkili iletişim, stres yönetimi, empati kurma, problem çözme gibi hayatımızı kolaylaştıracak etkiler sağlar.
İşte bu gibi durumlarda duygusal zekamızı ve bunu kullanabilme becerimizi geliştirip, duygu durumumuzu düzenleyip daha doğru ilişkiler kurmamıza yarayacak 4 ipucu şöyle:
Öz yönetim:
Sinirlendiğiniz anı düşünün. Bir şeyler ters gittiğinde, sinirlenip veya kaygılandığınızda stres seviyeniz yükselir. Böyle bir durumda da duruma veya insanlara yapıcı yaklaşmanız ve doğru davranmanız pek mümkün olmaz. Stresle karşı karşıya kaldığınızda güvenli alan algımız bozulur ve kontrolümüz zayıflar. Temiz bir zihinle düşünüp, duygularınızı kontrol edebilmenizin bir yolu, koşullara uyum sağlayabilmek ve sakinleşebilmektir.
Öz farkındalık:
Anlık stresle başa çıkabilmek duygusal zekayı geliştirmenin ilk adımıdır. Ama asıl duygusal zeka seviyenizi ve sahip olduğunuz güncel duygusal deneyimleri geçmiş deneyimlerden getirirsiniz. Öfke, kaygı, stres, üzüntü ve neşe gibi durumları yönetme becerisi, önceki yaşam deneyimlerimizin kalitesiyle doğru orantılıdır.
Çocukluk döneminde duygularınız değer gördüyse muhtemelen yetişkinliğinizde de duygularınıza sahip çıkar ve baş etme becerisi geliştirirsiniz. Fakat çocuklukta duygularınızın anlaşılamadığına, yargılandığınıza inanmışsanız; yetişkinlikte duygularınızı yadsıma ve onları anlamaktan kaçınma eğiliminde olursunuz. Duygularınızı anlama ve kabul etme becerisi geliştirdikçe de onların davranışlarınıza nasıl yansıdığını ve onları kontrol etme yollarını anlamaya başlarsınız. Bunun için şimdiki zaman farkındalık çalışmaları yapmak oldukça faydalı bir yöntemdir.
Sosyal Farkındalık:
Sosyal farkındalık sahibi olmak sizi diğer insanlarla ve toplumla daha uyumlu biri yapar. Bu bilinçte olan biri grup davranışlarını önceden okuma, analiz etme ve iyi ilişkiler kurma gibi olumlu özellikler geliştirir. Aynı zamanda, empati yeteneği gelişir ve sosyal konforu artar. Böylece toplumsal hayatta daha başarılı ve huzurlu olma fırsatı yakalar.
İnsan İlişkileri Yönetimi:
İnsan ilişkilerini iyi yönetmek, başka kişilerin duygu ve davranışlarını iyi anlamakla başlar. Birlikte zaman geçirdiğiniz veya aynı ortama maruz kaldığınız insanların duygu durumlarının farkında olmak, kendi duygu durumunuzu kontrol etmek için çok önemlidir. Aynı şekilde diğer insanlar da bu istekle size yaklaşırlar. İlişki kurmada ve anlamlandırmada, sözsüz iletişim sözlü iletişimden çoğu zaman daha ipucu verici olabilir. Her ne kadar siz farkında olmasanız da insanlar sizin mimik ve jestlerinizi de okuma eğilimindedirler. Bu yüzden doğru iletişim için sözsüz iletişim becerisini güçlendirmek ve etkili kullanmak duygusal zekanızı artırmanın bir yoludur.
Ayrıca iletişimde mizah ve eğlence unsurları kullanmak da ilişkilerinizi düzenlemede ve EQ geliştirmede etkili olacaktır.
İlişkilerdeki en büyük sorunlardan biri farklılıklara karşı anlayışsız olmaktır. Herkes aynı fikirde, aynı ihtiyaçta ve aynı beklentide olmak zorunda değildir. Bunun farkında olarak yaklaşmak, tartışmanın ve fikir ayrılıklarının aslında bilgi ve duygu durumu aktarımı olduğunun bilincinde hareket etmek önemlidir. Bu sayede yaratıcılık, empati ve duygusal zeka zenginleşmiş olmaktadır.