Waldorf Pedagojisi Okulumuzda Nasıl Uygulanıyor?
Okulumuzda, MEB müfredatı Waldorf Pedagojisine dair yöntemlerle uygulanır.
Waldorf eğitimi her şeyden önce bir sanattır. Waldorf okullarında, öğretmen, çocukların etkileşimini ve motivasyonu sağlayan canlı, akılda kalıcı dersleri oluşturmak için her bir dersi sanatsal olarak biçimlendirir. Dersi, çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimine uygun beden, müzik, ritim, el işi uygulamalarıyla nakış gibi işler. Bu da öğretmenin sürekli aktif, öğrenen ve araştırmacı olmasını gerektiren bir süreçtir.
Bu nedenle, Waldorf öğretmenlerinin en önemli taahhütlerinden biri, kendini sürekli gelişime adamaktır.
Waldorf öğretmenleri, eğitim fakültelerinden aldıkları diplomalarının yanında 3 ya da 4 yıl süren 880 saatlik bir Waldorf Öğretmenlik Eğitimine katılırlar. Bitirme tezlerini yazar ve bir Waldorf okulunda stajlarını yaparlar. Eğitimleri boyunca, insanlara yaşam yolculukları boyunca rehberlik edebilmek için, insan gelişimini, kendilerini ve çocukları bütün olarak anlama konusunda derin bir anlayış kazanırlar.
Bu eğitimler öğretmenleri, öğrencilerine ilham verebilmek için gerekli kapasiteyi geliştirmek için sosyal, bilişsel, fiziksel ve sanatsal olarak her yöne doğru genişletir.
Ayrıca, İsviçre, Almanya ve İngiltere'den gelen mentörlerimiz bizi düzenli olarak ziyaret ederek okulumuzun ve öğretmenlerimize gelişimine destek olurlar.
Stanford Üniversitesi Araştırması, Waldorf Okullarının Daha Etkin Bir Akademik Öğrenme Sağladığını Gösteriyor
Stanford Center for Opportunity Policy in Education bünyesinde, nörobilimci Larrison tarafından yönetilen çalışmada bilim insanları, Waldorf öğrencilerinin 8. Sınıfta uygulanan standart testlerde yaşıtlarından belirgin bir farkla daha yüksek başarı ortaya koyduklarını buldular. Waldorf öğrencilerinin test sistemi ile yetiştirilmemesine rağmen bu üstün performansın elde edildiğinin de altını çiziyorlar. Bu bilim insanları, Waldorf eğitiminin çocuğun gelişim evrelerine daha duyarlı olması ve bütüncül olması nedeniyle bir şekilde daha gevşek algılanması yanılgısının düzeltilmesinin gerekliliğini vurguluyorlar. Araştırmacılar, Waldorf okullarında yüksek başarı sağlanan dil, müzik gibi pek çok kazanımın, diğer okullarda kıyaslama yapabilecek kadar bile var olmadığını belirtiyorlar.
Waldorf Pedagojisi ile Bütünsel Gelişim
Waldorf Pedagojisi, çocuğun bilişsel, duygusal ve duyusal gelişimine bir bütün olarak yaklaşır ve çocuğun bütüncül sağlığını, iyiliğini amaç edinir. Bilişsel zeka, duygular ve duyular birbirinden ayrı çalışan yapılar değildir. Birbirine temel oluşturan bu basamakları hızlandırmak ya da bazılarını atlamak, çocuğun bütüncül iyiliği, gelişimi, ömür boyu öğrenme ve sürdürülebilir başarısı için risk oluşturur. Waldorf Pedagojisi, bilişsel zeka gelişimi için kritik olan duygu ve duyuları, genç insanın gelişim sürecine uygun doğru sırada ve tam gelişim göstermesine destek olacak şekilde uyaran ve geliştiren bir yaklaşımı temel alır.
Katılımcı ve Kalıcı Öğrenme
DUYULARDAN KAVRAMLARA
Waldorf pedagojisinde akademik dersler, bilgi yükleme ve koşullandırma yöntemleriyle değil, çocuğun yaşına uygun olarak müzikle, sanatla, ritimle, bedensel olarak kavranır. Böylelikle, kısa vadeli bir bilgi olmak yerine çocuğun özümsediği, içselleştirdiği bilgilere dönüşür ve faaliyetlerine yansır.
Çocuğun zihinsel ve ruhsal dünyasındaki zenginlikler imgelemler, resim, sanat, masallar, mitler, hikayeler, müzik, ritim, el işleri aracılığıyla dil, yazma, semboller, matematik gibi kazanımlara dönüşür.
Waldorf Okullarının Özü: Birlik
ÇOCUKLAR-ÖĞRETMENLER-AİLELER
Waldorf okullarının temeli, aileler, öğretmenler, öğrenciler ve ortak çalışanlar arasındaki karşılıklı insan iletişimi ve ilişkileridir. Aileler okul faaliyetlerine katılımcıdır, öğretmenler özerktir. Okul, çocukların bütünsel iyiliği için öğretmenler ve ailelerin işbirliği ve organik ilişkisi ile hayat bulur. Okul yönetiminin tüm süreçlerinde şeffaflık ve kapsayıcılık esastır. Öğretmen ve ailelerin bir arada olmasını sağlayan çeşitli komiteler ve etkinlikler oluşturulur (Aile akşamları, festival ve kermes hazırlıkları , ev ziyaretleri vb.).
Öğrenmeyi Sevmek, Öğrenmeyi Öğrenmek
Hayatta başarı, bir sürat koşusu olmaktan çok bir maratona benzer. Okulumuzda çocuklarımız akademik konuları, ritimle, sanatla, eğlenerek işler; merakla masalların içindeki ipuçlarını bulmaya çalışır, oyun tadında öğrenirler. Ömür boyu öğrenme sevgisi ve merakın korunması eğitimimizin ana amacıdır.
Waldorf eğitimi, pedagojik bir sistem değil, bir sanattır insanın içinde var olanı uyandırma sanatı Rudolf Steiner
Bütün İnsan - Tam Gelişmiş Yetişkin
İnsan, düşünme, hissetme ve hareket/irade güçlerinden oluşur. Nörolojik olarak her birinin gelişim zamanı vardır. Her biri zamanında doğru şekilde desteklenmesi ileri dönem gelişim için sağlam temeller oluşturur. Erken yaşta "düşünme" gücüne fazla önem verilmesi ve sadece bu gücün gelişimine odaklanılması, ileri yaşta duygusal boşluk içinde bilinçli iradesini kullanmakta zorlanan yetişkinler yaratabilir.
Bilişsel zeka, duygular ve duyular birbirinden ayrı olmayan ve birbirine temel oluşturan yapılardır. Duygu ve duyuların sağlıklı gelişimi bilişsel zeka gelişimine katalizör olur. Waldorf pedagojisi, duyusal ve duygusal ihtiyaçları ile birlikte çocuğun bütüncül gelişimine odaklanır.
Öğrenmede Sanatın Gücü
Waldorf pedagojisinde sanat, akademik derslerle iç içedir. Sanat, zihin, duygu, duyu, irade gelişimimizde önemli rol oynar. Sanatsal çalışmalar çocukta neşeyi ve yaratıcılığı arttır. Neşeyle, yaratıcılıkla ders işleyen çocukta öğrenme sevgisi, coşkusu artar; katılımcı olduğu için bilgiyi içselleştirir, zor akademik konuları daha kolay öğrenir, daha kolay hatırlar. Sanat etkileşimi, problem çözme yeteneğini, yaratıcı düşünmeyi, kararlılığı, iradeyi arttırır. Hayatın her yönünde ihtiyacımız olan ve insanın en önemli yetilerinden biri olan yaratıcılık beslenir. Estetiğin bizden beslenen ve bizi besleyen iki yönlü mekanizmasıyla çocuk, zihniyle dünyasını şekillendirmeyi, güzelleştirmeyi, bunlardan da beslemeyi öğrenir.
Doğada Öğrenme
DOĞAYLA GELEN DAYANIKLILIK VE ESNEKLİK
Okulumuzda çocuklarımız, her mevsimde ve her hava koşulunda ormanlarda ve açık havada vakit geçirirler. Yapılandırılmamış ormanlardaki zorlu patikalar, tepeler, çalılar çocukların zorlukların üstesinden gelme yeteneklerini geliştirir. Açık havada oyuncaksız oyun oynamak, hayal gücü ve takım çalışması gerektirir. Çocukların etkileşimleri artar. Hayatı, farklı canlıları, başkalarını anlama ve saygı duyma kapasiteleri, merakları ve gözlem yetenekleri gelişir. Çocukların düzenli olarak doğada bulunmaları, mevsimsel şartlara ve dönüşümlere maruz kalmaları, yaşamın döngüselliğini içselleştirmelerine ve mevsimden bağımsız aktif bir yaşam sürdürebilmelerine yardımcı olur.
Pratik Dersler - Elişi, Marangozluk
İNSAN ÖĞRENMESİNİN TEMELİ
Pratik dersler, el işi dersleri, marangozluk, bahçe çalışmaları, çocuk gelişimi ile birebir örtüşen, çocuğun etkin gelişimine gözün görebildiğinin çok ötesinde katkısı olan araçlardır. Örneğin, Waldorf pedagojisinde el işine bu kadar önem verilmesi, el işinin, çocuğun el becerisini, motor becerilerini, beyin-beden koordinasyonunu, üretkenliğini, iradesini, sayma ve matematiksel becerilerini geliştiren etkin bir araç olmasındandır. El işi dersleri, kodlamanın da temelidir ve çocuğa içsel bir kodlama temeli oluşturur. Ellerimiz, zihnimizdekileri gerçekliğe, varlığa, yaratıma, hayata dönüştüren, evrimsel gelişimizde zihnimiz kadar önemli organlarımızdır.
Eğitim Sanatçılarımız - Öğretmenlerimiz
Çocuğu biricikliğiyle merkeze alan Waldorf pedagojisinde, hedeflenen eğitimin sağlanması konusunda en önemli rehber öğretmendir. Çocuklarımız, özellikle erken dönemlerde örnek alabilecekleri, kendilerine sevgi ve şefkatle alan açan, öğrenme sevgilerini yeşertecek sağlıklı yetişkinlere ihtiyaç duyar.Bir Waldorf öğretmeninin kalbinde, her öğrencinin en yüksek potansiyeline ulaşması için yardım etme taahhüdü yaşar. Çocuğun gücüne güvenir, özüne saygı duyar.