KURULUŞ HİKAYESİ
Tema Okulları 25 yıldır bu ülkenin çocukları için çalışan, sosyal sorumluluk projeleri üreten eğitim gönüllüleri tarafından kuruldu. 17 Ağustos 1999 depreminde bir araya gelmiş, 2 yıl boyunca deprem bölgesinde kalıp, on binlerce çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için gönüllü çalışmış bir ekip. Yıllar içinde çocuklara yönelik eğitim başta olmak üzere birçok sosyal projeyi gerçekleştirdiler. Uzun bir süre çocuk gelişimi ile ilgili güncel araştırmaları inceleyip, dünya çapında başarı örneklerini gidip bizzat yerinde gördüler. Ve çok etkilendiler. Artık sıra, hazırladıkları özgün eğitim modelini hayata geçirebilecekleri uygun alanı bulmaya gelir. Hayallerindeki eğitim modeline uygun kuruluş yerini İstanbul'un dört bir yanında ararken, 2013 yılında Beylikdüzü Beykent'te oldukça geniş bir alanda, tek katlı binalar ve büyük bahçeler içerisinde Tema Okulları Beykent Kampüsü'nü kurdular.
Dünya çapında farklı eğitim sistemlerini, yerli ve yabancı başarı örneklerini yerinde inceleyip, "en iyiler nasıl başarıyor?" sorusuna cevap arayan kurucu ekip, uzun yıllardır PISA ve TIMSS gibi uluslararası değerlendirme sınavlarında sürekli zirvede sonuçlar alan ülkelerin sırrının "küçük yaş eğitimine verdikleri önem" olduğunu fark ettiler. Bu ülkeler anaokulu ve ilkokul sürecine ayrı bir hassasiyet gösteriyorlar. Çocukların bu dönemde öncelikle kendilerini tanımalarını ve çevreleriyle sağlıklı ilişkiler kurmalarını destekliyorlar. Bunların yanında bu çocuklar özgüven, öz disiplin, öz yeterlilik, mücadele becerilerini geliştirirken, doğruluk, dürüstlük gibi evrensel değerleri küçük yaşta öğrenip, içselleştiriyorlar. Bu çocuklar temel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamladıktan sonra akademik başarıya yöneldiklerinde, sınavlarda da üstün dereceler elde ediyorlar. Çocuk gelişim literatüründen zaten bildikleri ancak canlı örneklerine yerinde şahit oldukları bu en değerli gelişim sürecine MUCİZEVİ GELİŞİM YILLARI adını verdiler.
MUCİZEVİ GELİŞİM YILLARINA ODAKLANAN, TOPLUMSAL FAYDA AMAÇLAYAN BİR OKUL
Bu ülkelerin eğitim sistemleri anaokulu ve İlkokulda çocukların sosyal ve duygusal gelişimine her şeyden daha çok önem veriyorlar. Sağlıklı etkileşim ve akran öğrenmesinin doğru şekilde kullanıldığında nasıl başarılı sonuçlar verdiği yine bu okullarda açıkça görülüyor. Sonuçta, onlar bu dönemde okulu ve okumayı sevdirip, merak etmeyi, soru sormayı, öğrenmeyi teşvik ederken, biz ise ne yazık ki çocuklarımızı bütün bunlardan soğutuyoruz gerçeği ile karşı karşıya kaldılar. Bu nedenle, her şeyden önce "Çocukların eğitim hayatlarına başlayacakları ilk okul çocukta heyecan uyandırmalı!" anlayışını benimsediler.
Bütün bu gerçekler üzerine bu ülkenin çocukları için diğer kurumlara da örnek olacak, merkezinde çocuğun olduğu bir eğitim modeli oluşturup, bunu hayata geçirip, düzenli olarak iyileştirmek amacıyla yola çıktılar. Tamamen özgün bir eğitim modeli ile çocuklara küçük yaştan itibaren yaparak-yaşayarak aktif bir şekilde öğrenecekleri, onları küçük yaştan itibaren zengin çeşitlilikte uyaranlara maruz bırakan doğal bir öğrenme ortamı kurdular. "En iyi mutlu çocuklar öğrenir!" düşüncesinden hareketle bu sosyal girişimin ilk yerleşkesine Mutlu Çocuklar Kampüsü adını verdiler. Temel Eğitimde Mükemmeli Arayış mottosuyla yola çıkan ekip, Türkiye’nin en iyi okul öncesi ve ilkokul eğitimini veren sistemini geliştirmeyi kendilerine hedef olarak koydular.
KÜÇÜK YAŞ EĞİTİMİNDE OYUN ÇOK CİDDİ BİR İŞTİR!
Projenin mimarlarından Murat H. Polat bu konuda çok önemli bir noktaya vurgu yapıyor: Bir grup çocuğu karşınıza alıp “Yarım saat oturup ders dinlemek mi istersiniz yoksa oyun oynamak mı?” sorusunu sorduğunuzda, tarihin hiçbir döneminde ve dünyanın hiçbir yerinde farklı bir cevap verilmemiştir. Bu sorunun cevabı evrenseldir ve hiç şaşmaz. Çocuklar bıkmadan usanmadan oyun oynamak ister!
Bu nedenle Tema'da oyunlaştırılmış ve uygulamaya yönelik bir eğitim modeli benimseniyor. Çocuklar oyun oynadıklarında öğrenmenin olmazsa olmazı "hazır bulunuşluk" düzeyleri inanılmaz seviyede artıyor. Yapılandırılmış ve serbest oyun uygulamalarında dikkat süreleri, odaklanma kapasiteleri, içselleştirme becerileri zirve yapıyor. Özellikle soyut kavram gelişimi bu yaşlarda tamamlanmadığından dolayı somutlaştırılmış eğitim uygulamaları için oyun yine çok değerli bir araç. Sonuçta, çocuk dediğin oyun oynayacak. Yaparak, deneyimleyerek, oynayarak öğrenecek. Gerçek hayatın bir simülasyonunu kendi dünyasında yaratacak ve orada kendisini bulacak. Tema Çocukları koşulsuz olarak sevildikleri ve kabul gördükleri bir ortamda özgürce oyun oynayacaklar. Bugün Tema'da günümüz çocuklarının en çok ihtiyaç duydukları konulara özellikle önem veriliyor. Hareket etmek, oyun oynamak, arkadaşlarla birlikte ekip olmak, kazanmanın yanında kaybetmenin olduğunu öğrenmek, iç disiplini geliştirmek, görgü kuralları ve nezaket, mahremiyet, doğada yaşam, insanları, doğayı ve tüm canlıları sevmek, öncelikli başlıklardan bazıları. En temel amaç, özgüveni yüksek, doğuştan gelen merak duygusunu yaşatan, okumayı, öğrenmeyi ve üretmeyi seven, el attıkları her işe "Ben Yapabilirim!" diyerek başlayan Tema Çocuklarını yetiştirmek.
ÜLKEMİZİN İHTİYAÇ DUYDUĞU KÜÇÜK YAŞ EĞİTİM MODELİ
Ülkemizdeki sınav gerçeğini de dikkate alarak tamamen sınavsız bir ilkokul sistemi yerine, çocukların öncelikle kendi içsel gelişimlerine öncelik veren ve ilkokul 2. sınıf itibariyle yavaş yavaş sınav gerçeği ile tanıştırmaya başlayıp, 3 ve 4. sınıflarda dozaj arttırıp, böylelikle daha sonra gidecekleri okullarda karşılaşacakları sınav odaklı sistemlere hazır bir şekilde gitmelerini sağlayan hibrit bir model. Kurucuların kendi çocukları da 6 yıl boyunca bu sistem içerisinde eğitimini sürdürüp, okulun ilk mezunlarından oldu. Tema Çocukları gittikleri okullarda başarı bursları kazanan, hem akademik yeterlilikleri hem de bireysel ve sosyal becerileri ile parmakla gösterilen çocuklar oluyorlar. Tema mezunları, bu özgün eğitim modelinin hem felsefesi hem de uygulamasıyla elde ettiği başarının canlı göstergeleri ve gururudur.
10 yılı aşan uygulama ve iyileştirme süreci ardından, bugün artık uzun yıllardır kendilerine gelen işbirliği taleplerini değerlendirip, yeni kampüslerde yeni Tema Çocukları yetiştirme misyonuyla ilerliyorlar. Köy Enstitüleri gibi zamanının çok ötesinde bir eğitim modeliyle dünyaya örnek olup, eğitim alanında çığır açan bir neslin torunları olarak, bugün bizim çocuklarımız için daha iyi bir eğitim modelinin mümkün olduğunu göstermek ve Tema Çocuklarının gelişimlerini ileriye taşımak için hiç durmadan çalışıyorlar...
MUTLU ÇOCUKLAR KAMPÜSÜ
Unutmayın: Öğrenme hızında kimse Mutlu bir Çocuk ile yarışamaz!
BURASI HERHANGİ BİR OKUL DEĞİL! EN İYİLERİN HEDEFLENDİĞİ ÖZEL BİR GELİŞİM PROJESİ
Tema Eğitim Kurumları’nın ilk uygulama ve geliştirme projesi, çocukların mucizevi gelişim yıllarından en iyi şekilde faydalanmaları amacıyla 2013 yılında Beylikdüzü Beykent’te hayata geçirildi. Bu proje için Büyükçekmece körfezine tepeden bakan, tertemiz havasıyla, gürültüden uzak ve güvenli bir konum tercih edildi. Burası herhangi bir okul değil. Temel Eğitimde Mükemmeli Arayış mottosuyla yola çıkan ekip, Türkiye’nin en iyi okul öncesi ve ilkokul eğitimini veren sistemini geliştirmeyi kendilerine hedef olarak koydular. Yapılacak diğer çalışmalara örnek olacak özellikli bir okul ortamı ve kültürü oluşturmayı planladıkları bu çalışmada, ezber bozan bir yaklaşımla, çocukların gelişim ortamları için yerinde inceledikleri uluslararası projeleri örnek aldılar.
Mutlu Çocuklar Kampüsü olarak isimlendirdikleri bu yerleşkenin kapısından girdiğinizde fark edeceğiniz ilk şey daha önce gördüğünüz birçok okula benzemiyor olması. Ne kocaman ve kalabalık kolej yapıları içerisinde küçük yaşların bir modül olarak yer aldığı fabrikasyon bir sistem, ne de daracık alanlara sıkışmış, çocukların ihtiyaç duyduğu gelişim ortamları için yeterli imkanları bulunmayan küçük bir yapı. Bunların tamamen dışında, büyük bir yapıda ancak yakın teması önemseyen özgün bir model. Geniş kampüs alanına girer girmez yemyeşil bir bahçe sizi karşılıyor. Çocukların toprağa dokunabilmesi, arkadaşlarıyla özgürce oynayabilmesi ve açık hava sınıflarında ders yapabilmesi için çok büyük bir bahçe.
TEK KATLI MERDİVENSİZ BİNALAR: HEM İSTANBUL'UN DEPREM GERÇEĞİNE HAZIRLIKLI HEM DE KÜÇÜKLER İÇİN GÜVENLİ
Yaşadığımız birçok büyük depremde Arama Kurtarma geçmişi olan kurucuların hassasiyetiyle İstanbul’un deprem gerçeğine uygun, yatay bir mimaride, depreme dayanıklı ve tek katlı çelik kostrüksiyon binalar. Bu nedenle, belediye tarafından çevredeki birçok binanın ve sitenin deprem zamanında güvenli toplanma alanı okulun bahçesi olarak belirlenmiş. Yerleşke oldukça büyük ancak son yıllarda görmeye alıştığımız fabrikadan dönüştürülen binalar gibi değil. Çocukların ihtiyacı olan sıcaklığı, güveni ve özgürlüğü hissettiren bir ortam. Okul kurucularından Gülay Polat'ın kampüsü tanımlamasına kulak verelim: "Çocuklarımızın bu en değerli gelişim dönemlerinde onlara en doğru katkıyı sağlayacak gerekli tüm kaynakları ve koşulları sunacak kadar vizyoner ve büyük, ancak okul bahçesinde yere düşen bir çocuğa elini uzatan bir yetişkinin o çocuğun adını bilecek kadar yakın ve samimi bir yapı olmak çok değerli." Yani, ne gereksiz kocaman ve mesafeli, ne de minnacık ve yetersiz!
Hiçbir binada merdiven veya üst kat kavramının olmadığı kampüste, 3-4 yaşların binasında ise bırakın merdiveni, tek bir basamak bile yok. Böylece evden okula ilk adımını atan minikler için eşsiz güvenlikte bir ortam. Kışın misafirlerini yerden ısıtma sistemi ile sıcacık karşılayan, küçük yaşlar için özel olarak tasarlanmış ve sıfırdan okul olarak oluşturulmuş bir bina.
BUGÜNÜN ÇOCUKLARI İÇİN SPOR VE HAREKET OLMAZSA OLMAZ!
Günümüz çocuklarının en büyük düşmanı olan "dar alanlara sıkışmışlık ve hareketsizlik" ile mücadele etmek amacıyla çocukların özgürce koşacakları, enerjilerini atacakları tam donanımlı bir Erken Yaş Hareket Eğitimi Spor Salonu bütün sınıfların ortasında tasarlanmış. Böylece spor, dans ve hareket küçük yaş eğitiminin tam kalbinde yer alıyor.
İlkokul'da ise yine tam donanımlı bir Sportif Beceri ve Koordinasyon Salonu bulunuyor. Spor okul hayatımızın her alanında çok önem verdiğimiz bir konu. Spor salonlarımızı bir yandan hareket eğitimi programları için profesyonel malzemelerle çocuklarımızın fiziksel gelişimlerine desteklemek için kullanırken, diğer yandan eğlenceli sportif oyunlar ve müzik ve dans için birlikte kullanıyoruz. 5 yaşların sınıfları geniş bir bahçe ve yüzme havuzuna bakarken, hem anaokulu hem de ilkokul birimleri çocuk başına bahçe alanı oranında İstanbul'un en şanslı okullarından...
ÇOCUĞUN EĞİTİM HAYATINA BAŞLAYACAĞI İLK-OKUL ÇOCUKTA HEYECAN UYANDIRMALI!
Anaokulu ve ilkokul kademeleri çocukların evden okula ilk adımlarını attıkları İLK-OKUL olmaları sebebiyle yaklaşık 15-20 yıl sürecek bir zincirin ilk halkalarını oluşturuyorlar. Bu nedenle eğitim ve okul kavramlarını çocuklara tanıştıran yapılar olarak ayrı bir önemli görevi üstleniyorlar. İşte bu sebeple İLK-OKUL çocukta heyecan uyandırmalı. Kendini iyi hissedeceği ve keyif veren bir yer olmalı. Çocukta bu hisleri bırakabilen bir okul ancak işlevini sağlıklı bir biçimde yapabiliyor demektir. Çocukların bu en temel ihtiyaçları gözetilerek tasarlanan yerleşkeye Mutlu Çocuklar Kampüsü adı verilmesinin sebebi işte bu çocuk odaklı yaklaşım.
Kampüsün kurulduğu ilk yıllarda bunu duyanlar “Bu okulda çocukları fazla sıkmıyorlar, işte öylesine lay lay lom eğitim veren rahat bir okul. Hatta çocukları şımartıyorlar, aralarda şeker falan veriyorlar” diye düşünmüşler 😊 Halbuki bu okulda deyim yerindeyse çocukların canını çıkarıyorlar! Çocuklar burada yaparak yaşayarak aktif öğrenme modeliyle bütün gün çok çalışıyor ve yoruluyorlar. Ancak bu, çocukların keyif aldığı, hiç bitmesin istediği türden tatlı bir yorgunluk. Mutlular çünkü değer görüyorlar, oldukları gibi kabul ediliyorlar, oyun oynuyorlar, aktifler, üretiyorlar, kendi işlerini kendileri yapıyorlar, arkadaşlarıyla birlikte sosyalleşiyorlar, hareket ediyorlar, açık havada toprağın üzerindeler. Ekip bu yoğun eğitim modeli ile hayatlarına dokundukları, Tema kültürüyle yetişen çocuklara Tema Çocukları diyorlar.
"Kötü hava yoktur yanlış kıyafet seçimi vardır" prensibiyle yaz-kış demeden çocuklar açık havada oyun oynuyor, etkinlik ve ders yapıyorlar. Çünkü açık havada olmak, hareket etmek, doğayla birlikte öğrenmek Tema Eğitim Felsefesinin temellerini oluşturuyor. Bu arada, Almanya, Finlandiya, Hollanda, Danimarka ve Rusya gibi ülkelerde çocukluklarını geçirmiş veliler ve ziyaretçiler “Bu okul geniş bahçe alanları, çocuklar için ferah ortamı ve yaz-kış dışarıda olma kültürüyle bizim çocukluk yıllarımızdaki okullarımıza çok benziyor” şeklinde görüşlerini paylaşıyorlar.
OKUL PROGRAM ve EĞİTİM SÜREÇLERİ HAKKINDA
Beylikdüzü Özel Tema Eğitim Kurumları İlkokulu, alanında uzman eğitimci kadrosu ile öğrencilerine eğitim hizmeti sağlayan özel bir ilkokuldur. Kurumda çift dilli eğitim uygulanmaktadır. Çift dilli eğitim programında öğrenciler, derslerde işledikleri kavramları İngilizce olarak tekrar ederek pekiştirmektedir. Buna bağlı olarak öğrencilerin öğrenme süreci çift yönlü olarak gelişmektedir. İlkokuldan mezun olan öğrenciler çift dilli eğitim sayesinde kendisini İngilizce olarak rahatlıkla ifade edebilmektedir. İngilizce drama dersleri ile de öğrencilerin dil öğrenimi daha kalıcı hale gelmektedir. Kurumda uygulanan değerler eğitimi programı ile öğrencilerin sorumluluk alabilme, saygılı, hoşgörülü ve vatanseverlik gibi evrensel değerlerin öğrencilere kazandırılması amaçlanmaktadır.
Beylikdüzü Özel Tema Eğitim Kurumları İlkokulu'nda öğrenciler yıl içinde öğrendikleri bilgileri ailelerine sunumlar eşliğinde aktarmaktadır. Öğrenciler ailelerine yıl sonunda sunumlar yaparken, özgüvenlerini de geliştirmektedir. Kurumda işlenen derslerin yanı sıra öğrencilerin dış dünyayı da tanımaları ve sebep sonuç ilişkilerini kurabilmeleri amacıyla geziler düzenlenmektedir. Öğrencilerin derslerde öğrendikleri teorik bilgiler, kurumda bulunan laboratuvarlarda uygulamalar yapılarak pekiştirilmektedir.
Beylikdüzü Tema Eğitim Kurumları İlkokulu'nda bulunan Lego Wedo Atölyesi ile öğrencilerin fen ve teknoloji alanında gelişimlerini destekleyen faaliyetler uygulanmaktadır.
Beylikdüzü Tema Eğitim Kurumları İlkokulu, öğrencilerin akademik gelişimini desteklemekle birlikte fiziksel gelişimlerini geliştirmek amacıyla faaliyetler düzenlemektedir. Koordinasyon geliştirme ve jimnastik dersleri ile öğrencilerin fiziksel ve duygusal gelişimleri desteklenmektedir. Çeşitli kulüp çalışmaları ile öğrencilerin sanatsal gelişimleri desteklenmektedir. Öğrencilerinin ferah ve güvenli ortamlarda eğitim almasına önem veren kurumda güvenlik hizmetleri de üst düzeyde tutulmaktadır.